Osman Doğan

Osman Doğan

BİSMİLLAH DİYELİM

BİSMİLLAH DİYELİM

 

Büyük düşünen büyük Türkiye’nin her bir bireyi olarak alınan bu başarının devamını bol kazanım elde ederek sürdürmek zorundayız.

 7 Haziranı iyi okuyan Ak Parti öngörülerle 2019’u da iyi okumalıdır. Siyasi düşüncelerin yoğunluğu arasında 7 Haziran’dan 1 Kasıma kadar neler değişti sorusunu kendisine sormalı, ve halkın beklentilerine hızlı bir şekilde cevap vermelidir.

7 Haziran, her şerde bir hayır vardır sözünü hatırlatarak Ak Parti’nin silkinmesine,13 yıldan beri iktidar olan bir partinin kendisine çeki düzen vermesine sebep olmuştur. Bu sebep olma Ak Parti’nin kurulduğu ilk günlerin ruhunu kazanmasına sebep olmuştur. Ak Parti kurulduğu ilk günlerden 2011 yılına kadar çok sağlam kazanımlarla halkının gönlünde taht kurmayı başarmıştır. Bundan sonra 2011 yılında, bıraktığı yerden başlayarak  bol kazanımlarla uzun yıllar iktidarda olmalıdır.

Ak Parti’nin tek başına iktidar olması her alanda istenilen bir durumdur. Halkımızın koalisyon süreçlerindeki güvensiz devlet yönetimine zaman ayırma gibi bir vakti yoktur.

7 Haziran’da tek başına zaten iktidar olur, sandığa gitmesem de olur diyen yüzde birlik bir kesimimiz vardı. CHP’nin HDP ile olan iş birliği, ve doğu bölgelerinde açılım yanılgısıyla halkı PKK ile baş başa bırakan bir durum söz konusuydu. Halkın adeta PKK’ya emanet edilmesi doğu bölgelerinde sandık güvenliğini zaafa uğratmış, türlü korkutmalarla halk istemsiz bir şekilde oyunu HDP’den yana kullanmıştı.

7 Haziran sonrasında kendilerine özgüven gelen dağ kadrosunun metropollerde eylemlerini sürdürmesi sonraki süreçlerin başlangıcı olmuştur. Unutulmaması gereken bir konu şudur ki, emperyalist düşünce kendi çıkar ve menfaatleri uğruna  canlı bombaya da dönüşe bilmiştir.

Halkın gözünde HDP’ yi mağdur, çaresiz hissettirme süreci başlatılmıştır. 7 Haziran öncesi sempatik tavırlarıyla halkın yüreğine girmeye çalışan Selahattin Demirtaş kısmi olarak da başarılı olmuştur.

1 Kasım sürecine kadar, Ak Parti haricindeki diğer partiler, ülkenin milli partisi olduklarını göstermek isteseler de, Kürtler için HDP, Türkler için de MHP adeta pastayı parçalara bölmüştür. CHP’nin halk nezdinde kabul görmeyen, güvensiz yaklaşımı kemik oyunda sabit kalmasına sebep olmuştur.

Bu süreci iyi okuyan Ak PARTİ, Türkiye’nin milli partisi olduğunu ispatlamıştır. Kürtlerin, Türklerin, Sağcının, Solcunun tercih ettiği Ak Parti sadece bu hareketiyle  Türkiye haritasını kendi rengine çevirmeyi başarmıştır.

Bunun yanında MHP’ nin 7 Haziran’dan sonraki tavrı, açılmayan siyah çantalar, ısrarla sürekli göze sokulmaya çalışılan 4 madde  ve en önemli tavır  olan HAYIR ifadesi, halk tarafından etkisiz eleman olarak görülmüştür.

Bu süreçte Meral Akşener gibi tabandan gelen seslere aldırış etmeden, vatan çıkarları uğruna hareket eden Tuğrul Türkeş’i ihraç etme girişimleri MHP’ye gönül vermiş birçok kişi tarafından eleştirilmiştir.

CHP-MHP-HDP Birlikteliğinde  oluşacak olan koalisyon hükümeti  teklifine imkansız demeleri de 1 Kasım’ı beraberinde getirmiştir.

 Ak Parti dikkat ederseniz 7 Haziranda elle tutulur bir vaat vermemişti, bunun sebebi kendisine aşırı derece güvenmesinden ileri gelmiştir denebilir. Halk ısrarla siz ne vereceksiniz, bakın herkes bir şeyler vaat ediyor dese de, ilk kurulduğu günlerden 7 Hazirana kadar başardıklarını halka anlatmakla zaman  geçirdi.

 Halk elde edilenleri hazmetmiş, yeni lokmaları isterken, Ak Parti başarılarımız devam edecektir kelimelerine sıkışıp kalmıştı. 7 Hazirandan 1 Kasıma kadar geçmişi anlatmak yerine geleceği nasıl inşa edeceğini söylemesiyle yüzdelik rakamları yükselişe geçmiştir.

 Dikkat ederseniz ak parti seçim hükümeti döneminde ilan ettiği maddelerle zaten yüzde 43 gibi bir rakamı  elde etmişti. Önemli olan yüzde 43’ün üzerine ne söylersek halkımız sılai rahim yapar sorusuydu?

MHP’nin hayırı  yüzde 2’yi beraberinde  getirdi. HDP’nin sırtını PKK’ya, pyd’ye, pjd’ye yaslaması  yüzde 3 gibi bir rakamı getirecekti, CHP’nin  güvensizliği ise yüzde 2 lik bir rakamı elinden alacaktı. CHP içerisinde  yüzde 2 lik rakam yuvası olan HDP’ye  tekrar dönünce adeta baraj altında kalacaktı. Bu durumda CHP’nin HDP’ye emanet verdiği oylar yerine koyduğu oylar CHP’nin yüzde 2-3 gibi bir başarı elde etmesine sebep olmuştur.

Rakamlardan ziyade halkın istikrardan yana olması, özellikle hiç düşünmediği koalisyon belasının tekrar başımıza musallat olma korkusu, gelecek kaygısı çeken herkesin Ak Parti’ye yönelmesine sebep olmuştur.

Bu süreci 2019 yılına kadar iyi okumasını umduğum Ak Parti eğer ki söylediği maddeleri yerine getirmezse şer güçlerin arzu ettiği Türkiye yıkımı 4 sene sonra daha da kolaylaşacaktır. Etrafımızın ateş çemberine dönüşmesi, IMF ile başı belada olan Yunanistan bizim istikrarı istememize sebep olan diğer görsellerdi.

 Vatan selameti kaygısı taşıyan herkesin taşın altına bedenini koyduğu bir süreçten Yeni Türkiye yolunda adım atmaya Bismillah diyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR