Uzun Yolculuk
Baruttan çığlıklar arasında,
Yerle bir olmuş binalar.
Eli yüzü kanlar içinde,
Allah için bir el beklerken,
Füzeler arka arkaya ölüm saçıyor.
Yavrusunu arayan ana,
Şehit olmuş kanlar içinde.
Gözyaşı arkadaş olmuş,
Zeynep'ini Mustafa'sını arıyor.
Hangi kol hangi gövdenin,
Dünyada böyle dehşet yaşanmadı.
Torbada şehidin parçaları.
Her yerde şehitlerin cesetleri.
Müjdesini almış şehitler
Analar, babalar, yavrular,
Sağa sola koşuyor.
Hangi şehit anam diye,
Parçalanmışlardan Ali'yi arıyor.
Baba sen neredesin,
Anam kanlar içinde,
Ağlıyor seni arıyor
Şehit Mehmet'in başında,
Sarılmış yavrusu,
-Uyan baba, uyan baba
Allah'ım yalvarıyoruz, sana sığınıyoruz
Şehitlerimiz müjdesine kavuştu,
Şu an dünya ha gayret,
Allah bir, zafer bizimdir.
Bu uzun yolculuk,
Gazze, Filistin için ümmet ayakta
Hazırız şehit olmaya,
Sancağın altında haşrolmaya
Osmanlı canlar,
Camiler sana emanet.
Destan eksik kalmasın,
Tamamlayın müjdeyi.
Kardeşim Osmanlı
Meydanlarda, ümitlerde,
Yüreklerde, dualarda,
Hesap soracaklar.
Silin gözyaşlarınızı.
Bin canımız varsa,
Rabb'ime hazır fedaya.
Tekbir sesi duyuyoruz,
Merhametler, vicdanlar
İnsanlık ayakta.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.