Irkçılık kötüdür; lanetlenmiştir.

Ne kabul edilebilir, ne de yapan hoş görülür (Nokta).

Ancak…

Son yıllarda üniversitelerimizdeki yabancı öğrenci sayısında yaşanan ve kontrolsüz bir şekilde tırmandığı izlenimi veren “ARTIŞ” konusundaki her eleştiri asla ve asla “IRKÇILIK” değildir.

Pek çoğu, aksine “MİLLİ BİR GÖREV”dir.

Örneğin bugün Karabük Üniversitesi’nde 45 bin öğrencinin 12 bininin yabancı oluşuna, kimi sınıflarda Türk öğrencilerin azınlıkta kalmışlıklarına projektör tutmak, bunun olumsuz yansımaları olur mu diye muhakemede bulunmak her Türk vatandaşının üzerine bir vazifedir.

Meseleyi sırf halkı Hükümet’e karşı kışkırtmak için bir “araç” olarak kullanmaya çalışanlar da yok değildir… Bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir evet…

Ancak, birileri bu konuyu siyasi ranta çevirmeye çalışıyor diye, bu “MİLLİ GÖREV”i yerine getirmekten geri durmak büyük bir sorumsuzluk olur.

Durum bu iken,

Hükümet’in her politikasını sorgusuz sualsiz alkışlayıp “iyi-güzel göstermeye” çalışınca, Hükümet “FAİZ”de olduğu gibi tam tersi bir politika uygulamaya başladığı zaman utana sıkıla da olsa aksi yönde yayına geçmek zorunda kalan gazeteler olabiliyor.

İşte onlardan biri yabancı öğrenci konusundaki “MİLLİ GÖREV”i siyasi rantçılarla bir tutup, her sorgulamayı, eleştiriyi aynı “ırkçılık çuvalı”na koymuş… Meseleyi getirip CHP’ye bağlayarak, yabancı öğrencilerle ilgili her kim ufacık da olsa bir soru gündeme getiriyorsa CHP’liymiş gibi sunmuş…

Üstüne bir de, yabancı öğrencilere “dava açın” telkininde bulunmuş.

Hem de manşetten…

Görünce gözlerime inanamadım; bir daha okudum.

Aynen şöyle yazmış:

“Türkiye, uluslararası öğrencileri çekme konusunda önemli adımlar atarken CHP’li belediyelerin din ve ırk üzerinden ayrımcı politikaları YÖK’ü rahatsız etti. YÖK, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan önlem almalarını istedi. Adalet Bakanlığı’nın ırkçı uygulamalara karşı çalışma yürüteceği belirtiliyor.”

“Kendilerine yönelik ırkçı söylem ve uygulamalar ile ilgili yabancı öğrenciler, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na ve Cumhuriyet başsavcılıklarına şikâyet yollu başvurabilir.”

***

Okudunuz değil mi, ifadeleri?

Kendi ülkende karşılaştığın kontrolsüz yabancılaşmaya karşı en ufak bir soruya bile müsaade edilmek istenmiyor. Bu gidiş ülkemiz için milletimiz için ne getirir ne götürür diye soruyorsan “CHP’lisin”, “suçlusun”, “hakkında yasal işlem başlatılmalıdır”…

Ne büyük bir haksızlık, ne büyük bir gayri yerlilik, gayri millilik…

Oysa yukarıda ifade etmeye çalıştım; yine söylüyorum:

Örneğin bugün Karabük Üniversitesi’nde 45 bin öğrencinin 12 bininin yabancı oluşuna, kimi sınıflarda Türk öğrencilerin azınlıkta kalmışlıklarına projektör tutmak, bunun olumsuz yansımaları olur mu diye muhasebe yapmak her Türk vatandaşının üzerine bir vazifedir.

Birileri bu konuyu siyasi ranta çevirmeye çalışıyor diye, bu “MİLLİ GÖREV”i yerine getirmekten geri durmak büyük bir sorumsuzluktur.

Meseleye bu niyet ve samimiyetle, üzüm yeme gayretiyle yaklaşanlar eminim ki çoğunluktadır.

Hodri meydan:

Çıkalım sokağa vatandaşa soralım, ne diyor bu işe; bir bakalım.

Millet ne diyorsa o; var mısınız?