
Kusurlular tespit edildi, şimdi ne olacak?
21 Ocak günü Bolu’daki lüks otelde yangın çıktı, 78 kişi feci şekilde hayatını kaybetti.
Ama ne kaybetme;
Uykularında cayır cayır yananlar… Dumandan zehirlenenler… Kurtulma ümidiyle 12. katlardan atlayanlar…
36 çocuk, 42 yetişkin can verdi Kartalkaya’da.
O günü hatırlayın…
Televizyon kanallarından izledik, can pazarını; çığlıkları, çaresizliği… Vefat edenlerin isimleri açıklandıkça üzüntümüz katlandı, kahrolduk, aile aile yanmıştık.
Lüks bir otelde böylesi bir yangın nasıl çıkabiliyor, nasıl söndürülemiyor, insanlar nasıl kurtulamıyor, ilgili kurumlar hızlıca neden müdahale edemiyordu?
Olacak iş değildi?
Kimlerdi bu büyük facianın sorumluları?
Gözler haliyle Bolu Belediyesi, Bolu İl Özel İdaresi ile Turizm Bakanlığına, Çalışma Bakanlığına çevrilmişti.
İlgili kurumlar onlardı çünkü.
Ama işe yine siyaset girmişti.
İktidar ve medyası facianın tek sorumlusu olarak CHP’li Bolu Belediyesini gösteriyordu… Muhalefet partileri ve medyası ile CHP’li Bolu Belediyesi ise iktidar ve Turizm Bakanlığı sorumlu diyordu.
Sözkonusu kurumların başındaki isimler kendilerine yakın televizyon kanallarına çıkıp, gazetelere demeçler verip, birbirlerine atıp tutuyorlardı.
Kendilerinin hiçbir suçu günahı yoktu, tek suçlu karşı kurumdu…
Gerçeklerin üzeri örtülmeye çalışıldı böylelikle…
Ve dün…
Bilirkişi Heyeti raporunu tamamladı.
Kartalkaya raporu özetle ne diyor biliyor musunuz: “78 insanı yangın değil, ihmaller öldürdü.”
Benim çıkarımım bu.
Şöyle ki:
Rapora göre, gerekli tedbirler alınmış olsaydı böyle bir facia yaşanmayabilirdi.
Örneğin, yangının çıktığı grill plate cihazının termostatı arızalı olmasaydı, hiç böyle bir yangın çıkmayacaktı.
Otelde bir nedenle yangın çıkmış olsaydı bile, bina gerekli dizayna ve gerekli müdahale ekipmanlarına sahip olsaydı hızlıca söndürülebilir, insanlar ivedi bir şekilde tahliye edilebilirdi…
Personel yangına müdahale konusunda bilinçsiz olmasaydı, otopark ve lobi giriş kapılarını açarak ateşin ve dumanın otel içinde hızla yayılmasına sebep olmazlardı.
Merdiven ve asansörlerin çatıdan doğal atmosfere çıkışları kapatılıp, oda yapılmamış olsaydı, zehirli ve yanma gücü yüksek gazlar odalara dolmayıp, süratle dışarı çıkacaktı.
Velhasıl 78 kişi hayatını kaybetmemiş olacaktı.
***
Peki bu sorumsuzluklarda kimler, hangi kurumlar kusurlu?
Rapora göre, 1. derecede kusurlu kurumların başında Kültür ve Turizm Bakanlığı geliyor. Aynen şöyle deniliyor: “Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin özellikle can ve mal güvenliği, personelin niteliği ve eğitim düzeyi başta olmak üzere gerekli tüm denetimleri özensiz ve yetersiz yaptıkları, mevcut eksiklikleri tespit etmedikleri saptanmıştır…”
Ve Bolu İl Özel İdaresi, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ile Çalışma Bakanlığı…
Raporda aynen şöyle deniliyor:
“İhmaller zincirinin olayın gerçekleşmesi, engellenememesi, yayılması ve çok fazla kişinin hayatını kaybetmesiyle doğrudan ilişkili ve illiyet bağının birçok noktadan birden fazla kere kuruldu. Otelin işletme belgesini veren ve onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri inceleme konusu olayda denetim süreçlerinde yetersiz kaldıklarından, Bolu İl Özel İdaresi yetkilileri gerekli denetimleri zamanında ve gereği gibi yapmadıklarından, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yetkilileri gerekli tüm denetimleri özensiz ve yetersiz yaptıkları, mevcut eksiklikleri gereği gibi işlemediklerinden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri gerekli denetimleri zamanında ve gereği gibi yapmadıklarından birinci derecede etkili olmuşlardır."
***
Şimdi…
Facia anından itibaren günlerce tüm sorumluluğu birbirlerinin üzerine atıp, kendilerini ak kaşık gibi sunan başta Kültür ve Turizm Bakanı ile Bolu Belediye Başkanı olmak üzere tüm taraflar rapor karşısında birazcık olsun utanmışlar mıdır?
Birazcık olsun yüzleri kızarmış mıdır, zerre olsun mahcubiyet hissetmişler midir?
Hadi o gün ortada bir tespit olmadığından, söyledikleri doğru kabul edilebiliyordu. Bugün kusurlu oldukları tespit edilenler; örneğin Turizm Bakanı ile Bolu Belediye Başkanı birazcık olsun utanma duygusuna sahiplerine istifa etmeyi düşünüyorlar mı acaba?
Yoksa yine kulaklarının üzerine yatıp, okyanusu geçmişiz derede mi boğulacağız düşüncesiyle üç maymunu mu oynayacaklar?
Korkarım yine öyle olacak ve biz millet olarak bunları da üç gün sonra unutacağız. Böylelikle sorumsuzluklar, kusurlar bir kez daha sahiplerinin yanına kar kalacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.