Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

Ahlaki Yozlaşma

Ahlaki Yozlaşma

Yozlaşma, bir milletin milli ve dini değerlerini yok sayması demektir. Ülkelerin girebileceği en dipsiz kuyu yozlaşma yoludur. Ucunda hiçbir çıkar güdemediği, sonucunun çok ağır sonuçlar doğurduğu, önlenemezse bir milletin yok olmasına kadar gittiği en tehlikeli yoldur. Toplumdaki yozlaşmalar kendi aralarında gruplara ayrılmıştır. Kültürel yozlaşma, dini yozlaşma, ekonomik, sosyal yozlaşma, ahlaki yozlaşma gibi pek çok alt dalı sayılabilir.

Her grubun kendi içinde korkunç sonuçlar doğurduğu aşikardır. Hepsinin ortak noktası ise bir milletin değerleri üzerinden o milleti yok etme yoluna götürdüğüdür. Bunlar arasında ahlaki yozlaşma üzerinde duralım. Ahlak dini ve sosyal yaşam açısından önemli bir konudur. Bir milletin ahlakı yok olduysa her şeyi yok oldu sayılabilir. O denli önemlidir ahlak konusu. Ahlaki düzeni bozulan sistemde iç savaşa sürükleyen nedenler beraberinde getirir. Çünkü ahlak konusu dini konuyu da içerdiği için insanda Allah korkusu devreye girer. Bu korku insanın içinde nasıl önem verdiğine göre ahlaki değerini belirler. Örneğin, ahlak açısından güçlü bir birey, içinde Allah korkusu olan, kendi namusu dışında kimsenin namusuna göz dikmez. Çünkü bilir ki ahlak açısından bu davranış yanlış olur. Ama ahlakı önem vermeyip, Allah korkusu dışında hayatı kendi vicdanıyla yaşayan bir kişi de naöus konusu sıradan bir konudur.

Kişisel olarak görmeyip herkesin namusuna yan gözle bakabilir. Toplumda ahlakı bu kadar basite alan insan grubu çoğalırsa ahlaki yozlaşma meydana gelir. Ahlaki yozlaşma olmaması için çocuklarımıza küçük yaştan itibaren ahlakın önemini, dini değerlerin sunduğu güzellikleri anlatmalı ve hayatımıza uygulamalıyız. Benim yaptığım en ufak birşey toplumun düzelmesine fayda sağlayacak mı diye düşünmeyelim. El birliği ile olan her işin sonucu her daim güzellikleri beraberinde getirmiştir. Yozlaşmanın her türlüsü tehlikeliyken ahlaki yozlaşmaya daha çok önem verelim. Ahlaki yozlaşma bozuldukça toplumda kötü alışkanlıkların artmasına sebep olur. Ahlâkî yozlaşmanın temelinde insan iradesinin iyi ve doğruyu seçmek yerine nefsine boyun eğmesi ve zamanla onun sınırsız arzularının esiri durumuna düşmesi yatmaktadır. Bu yolda gitmek de insan elinde bu yola karşı çıkıp nefsinden uzaklaşmak da insan elinde.

Ne yazık ki bugün, nefislerin şımartıldığı, iştahların kabartıldığı, şehvetlerin kamçılandığı, doyumsuzluğun arttığı, hızın ve hazzın olabildiğince yaygınlaştığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Bu çağımızın getirdiği olumsuzluklara karşı çocuklarımız küçük yaşlarda yetiştirmeli, önlem almalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR