Şule Erciyas

Şule Erciyas

Ahiret Varlığının Delilleri

Ahiret Varlığının Delilleri

Allah, insanları dünyada ebedî kalmak üzere yaratmamıştır. Onların kazanmaları gereken ebedî bir âhiret hayatı bulunmaktadır. Allah ve peygamberine imandan sonra yeniden dirilme ve âhirete iman, iman esaslarının en önemlisidir. Hz. Âdem’den bu yana insanlığın çoğunluğu âhiret ve yeniden dirilmeye inanmışlardır. Eski çağlardaki medeniyetlerde; eski Yunan, eski Mısır, eski Hint, eski Türk inancında, Mecûsîlikte, Yahûdilik ve Hıristiyanlıkta da yeniden dirilme ve âhiret inancı bulunmaktaydı. İlâhî din özelliği taşımayan paganist eski Yunan mitolojisinde dahi yeniden dirilme efsanelerine rastlanılmaktadır.

Arapların dînî inançlarının temeli Hz. İbrâhîm ve Hz. İsmâil’în Haniflik inancına dayanmakla beraber Câhiliyye dönemi müşrikleri genelde âhirete inanmıyorlar, hayatı sırf dünya hayatı olarak tasavvur ediyorlardı. Bu sebeple, müşriklerin yeniden dirilmeyi ve âhireti inkârlarını bertaraf etmek üzere Kur’an’da yeniden diriltilme ve âhiretten bahseden çok sayıda âyet bulunmaktadır. Kur’an’da, dünyada yeniden diriltilen bazı insanlar ve hayvanlardan da bahsedilmektedir. Hz. İbrâhîm kıssasında, Nemrud’un ilâhlığına delil olarak ileri sürdüğü, hakîkatte Allah’tan başka hiçbir kimsenin sahip olmadığı yeniden diriltme iddiası eleştirilmiştir. Hz. İbrâhîm’e dört farklı kuşu, Allah’ın nasıl dirilttiği yakînen gösterilmiştir. Kur’an’da yer alan diğer yeniden diriltilme örnekleri de; Hz. Mûsâ’nın ümmetinden yetmiş kişinin Tûr’da diriltilmesi, Bakara Mûcizesi, Hz. Süleymân’ın tahtındaki ceset ve yeniden hayat verilmesi, Hz. Eyyûb’a âilesinin geri verilmesi, Hz. Üzeyir’in yüz sene ölü bırakılıp, sonra yeniden diriltilmesidir. Bunlardan en meşhuru, değişik inanç grupları tarafından bilinen “Ashâb-ı Kehf” veya “Yedi Uyurlar” kıssasıdır.

Kur’an’da, Hz. Îsâ’nın da mûcize olarak, ölüleri dirilttiğinden bahsedilmektedir. Kıyamet, insanların ölümden sonra başka bir cihanda dirilmesi, canlanması ve dünyevî amellerinin neticelerini görmek için amellerin muhasebesi maksadıyla ilahi adalet mahkemesine çağrılmalarıdır. Ahiret ve kıyamete inanmak tevhid inancından sonra en önemli dinî ve İslamî meseledir. Peygamberler, Allah ile kıyamet ve ahiretten ibaret iki hakikatle insanları tanıştırmak ve onları inandırmak için gelmiştir. Kur’an âyetlerinin üçte birinden çoğu ahiret ve insanın ebedî yaşamıyla ilgilidir. Kur’an ahirete iman etmek, kıyamet inancını inkâr etmenin sonuçları, ebedî nimetler, ebedî azaplar, iyi ve kötü ameller ile onların uhrevî neticeleri arasında bulunan bağ gibi kıyametin değişik boyutları hakkında izahatta bulunmuş ve değişik yöntemler ile dirilişin mümkün ve zaruri olduğunu vurgulayarak açıklamış ve inkârcıların şüphelerine cevap vermiştir. Nitekim bozgunculuk ve sapmaların menşeinin kıyamet ve diriliş gününü unutmanın veya inkâr etmenin olduğu belirtilmiştir.

Kıyameti İspat Eden Deliller.Bu deliller aklî ve naklî diye iki kısma ayrılmaktadır:Aklî Deliller:Kıyameti ispat eden aklî deliller hikmet delili ve adalet delilini kapsamaktadır. Elbette bu iki delil tevhid inancını kabul etmeye dayanmaktadır. Tevhid meselesi ispat edilmedikçe kıyamet meselesi ispat edilemez.a) Hikmet Delili: Bu delil iki şekilde ifade edilmiştir. Bu delilin birinci ifade ediliş tarzı şöyledir: İlahi yaratma hedefsiz değildir ve yaratılışın hedefi hayır ve kemal olan ilahi zata aşk duymaktır. Bu yüzden Yüce Allah hayır ve kemalin en üst düzeyde yer alacağı ve yaratıkların layık oldukları gaye ve kemallerine ulaşabileceği bir tarzda evreni yaratmıştır. İnsan ebedî bir ruha sahip olduğu için sonsuz kemallere ulaşabilir. Bu kemaller mertebe ve varlık değeri açısından maddî kemallerle mukayese edilebilecek nitelikte değildir. Eğer insan hayatı bu dünyevî hayata özgü olursa ilahi hikmet ile bağdaşmayacaktır. Çünkü ilahi hikmet tüm varlıkların zatî kemallerine erişmesini gerektirmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR