Verilen mesaj tutuklu darbecilere ‘sizin için mücadelemiz devam ediyor, sabırlı olun’ mesajıdır.  Sinmiş gizlenmiş olan FETÖ zihniyetinin tam manasıyla Emniyetten koparılamadığının ufak bir yansımasıdır.

Çatışma ortamı çıkarmak için gezici zihinlerin hortladığı, sokağın kışkırtılmak istendiği yeni atılımlar başlatılıyor.

Rusya, İran ve Türkiye ile yapılacak olan garantörlük anlaşmasını yıkmayı hedefliyor. Bunun yanında toplumun dinamiklerini Polise, Askere karşı kışkırtıp güvensizlik ortamı oluşturulmak isteniyor.

Genel manada olayın uzantıları sadece Amerika ile sınırlı değil. Amerika ve bütün belalarda her nedense suskunluğa bürünen İngiltere ve İsrail, baş aktörler olarak görülüyor.

Amerika’nın omurga yapısına baktığımızda İngiltere  ile oluşturulan derin bağlantılar, Türkiye üzerinden hayata geçirilmek istenen Ortadoğu haritasının çizgileri, FETÖ,PYD,DAEŞ,PKK,PDY maşalığı ile sürdürülmek isteniyor.

Haçlı oyunlarının günümüz versiyonu olan yeni tuzaklarını, oturduğu yerden kaynak ve talimatlarla bu yapıları hayata geçiriyor.

Olayların buralara kadar uzamasının başlıca sebeplerinden bir tanesi, devletin alt dinamiklerini altın nesil dedikleri akrep nesille hayata geçirme çabasıydı.

Referansının Amerika olduğu bu nesil, Avrupa Birliği normlarına göre arzu edilen bir nesildi.

Çünkü dini bir hassasiyet içerisinde olmadan, dini gözlerini kırpmadan kirli tuzakları için kullanmaktan imtina etmezlerdi.

İşte tam bu noktada milli kavramları öncelik sayan insanlar ile dini kavramları öncelik olarak gören ciddi bir çatışma unsuru ortaya çıkmış oldu.

Dini kullanarak dünyayı yaşanılmaz kılma görevi ne Kuranı Kerim’de ne sünnette ne de hadiste yeri olan bir durumdu. Buna rağmen dini kullanarak kavga zemini oluşturmak kuran, hadis ve sünnet karşıtı olan beyinlerin stratejileriydi.

Kısa zaman dilimlerinde devlet çıkarlarını, Avrupa Birliği hayallerini yerine getirmeye çalışan yetkililer bilinçsizce bu tuzağın orta yerinde kendilerini buldular. Uyanma geç oldu, güç oldu ama bu millet yeniden uyandı.

Ortadoğu kafasıyla Türkiye’ye ayar vermeye çalışanların Türkiye’nin genlerini, halk yapısını, değerlerini tam manasıyla tanımadığını gördük.

Bu durum  ‘–bizi tanımıyorlar başaramazlar’ sonucu çıkarmasın. Irak halkını tanımadıkları halde, liderleri üzerinden kurulan stratejiler, tuzaklar yine bu halkın bitişini hızlandırdı.

 Biz Irak olabiliriz sonucu çıkarılmasın, halkın psikolojik yapısını tanımayanlar, halkın liderlerine odaklanmışlardır. Bugün devletin üst kademelerine saldırmalarının tek sebebi de budur.

Çanakkale’den sonra, Kurtuluş savaşından sonra 15 Temmuz ile sınanan bu halk, söz konusu meselenin vatan olması halinde, nasıl bir ve bütün olduğunu gösterdiğinden beri, tuzakların ardı arkası kesilmiyor.

Dünya Türkiye’nin 2023 hayallerine ulaşmaması için,

İsrail’in Vaat edilmiş topraklar yalanıyla yüzleşmemesi için,

tuzak kurmalar devam ediyor.

 Tuzak kuran dünyaya karşı, birleşemeyen İslam Dünyası ise, bu tuzakların başarıya kavuşması için adeta birer basamak oluyor.

Aynı inançta birleşenlerin, aynı tuzaklarla hakkın eşsiz eylemlerini bitirme gibi bir cüreti söz konusu olamaz.

 Bu durum İslam Devletlerindeki ayrılıklarına rağmen, hak kendi dinini korumayı ilelebet sürdürecektir söylemiyle taçlandırılabilir.

 Bu duruşun temsilcileri olan İslam Dünyasının utancı dahi olsa…

Fetö;  cifir ve büyü alanında uzmanlaşan bir şer odağı. Kırk yıldan beri en derin bağlantılarla birlik olan tapınakçı zihinler, kırk yıldan beri emri altında olan haçlı ordularını hipnoz altına almış, beyin kodlarıyla oynanmışlardır.

 İşte tam bu noktada hamasi bir ifadenin ilerisine giderek şunu söylemenin anlamlı olduğunu görüyoruz.

Yediklerine Fetöcülerin karar verdiği, içtiklerini fetöcülerin belirlediği her hangi bir fetöcü; çifir, sihir ve büyülerden de nasibini almıştır.

1990 lı yıllarda dünyanın süper gücü yakın zamanda Türkiye olacaktır , bunu Fethullah Gülen ‘de görecektir söylemi, yirmi yaşından beri devleti nasıl yıkacağını, onun yerine başkasını nasıl koyacağını düşünen birinin ahmakça sonunu hazırlamıştır.

Yanılmadıkları ama eksik olan durumlar söz konusu,

Evet, Türkiye yakın zamanda Dünyanın süper gücü olacaktır. Bunu Fethullah Gülen’de görecektir…

Ama o süper gücün BAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan,

O süper gücün idam sehpasında yaptıklarının bedelini ödeyecek olan Fethullah örgütü olacaktır.

Bugünler kalemi eline alanların şer odakları tarafından hedeflendiğini, devletinin yanında, milletinin yanında olan her hangi bir yazarın şer odakları tarafından tehdit edildiği  gerçeği