İki Elinizi Başınızın Arasına Alıp Düşünün!
7 Haziran’dan sonra çok önemli bir tarih olan 1 Kasım’a artık saatler kaldı. Hepimiz sandığa giderek vicdanımızın sesine kulak verip tercihimizi yaparak ülkenin tarihe yön vereceğiz.
Farkında mısınız? Son 20 aya dönüp baktığımızda dördüncü kez sandığa gitmiş olacağız. Üst üste sandıkların kurulması pekala herkesin zihinlerini yormuş gözüküyor. Bu durum seçmende de ters ters bir etki yaptı. Seçimlerin heyecanı iyiden iyiye azaldı. Sadece bununla da bitmedi.
Son 100 güne baktığımızda bölücü terör örgütünün kahpe saldırıları sonucu verdiğimiz şehitlerimiz ve kime neye hizmet ettiği belli olmayan ağızlarında “Allah’ Allah’” nidalarıyla kalleş eylemler düzenleyen kaç ülkenin parmağının olduğu taşeron terör örgütünün saldırıları seçimleri adeta zehir etti.
Millet artık uyandı! Mesele ne Ak Parti, ne Erdoğan, ne de Davutoğlu. 13 yıldan beri tek başına iktidarda olan Ak Parti, çığır açan hizmetleriyle Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Bir yandan içerideki vesayet kurumlarıyla, diğer yandan da onların arkalarındaki harici güçlerle mücadele etti. Türkiye, dünyada hatırı sayılır bir yere geldi; çok önemli bir bölgesel güç oldu. Artık küresel güçlere karşı meydan okumaya başladı. Ekonomisiyle, üretimiyle rekabet gücünü katladı. Dünyayı titreten ecdadın torunlarına yeniden öz güven geldi.
Bütün bunlar olurken içerideki ve dışarıdaki menfaat ve vesayet çevreleri agresif ve hatta saldırgan hale geldi. Bunlarla mücadele edildi, ediliyor. Ancak bu mücadele yürütülürken iktidar da hırpalandı. Yanlış anlaşılmalar oldu. Veya meramını düzgün anlatamadı. 7 Haziran, bu meramını anlatamamanın veya yanlış anlaşılmaların faturasını çıkardı. Ak Parti tek başına iktidar imkanını elde edemedi.
Seçmen, Ak Parti’ye bir fatura çıkarmak istedi. Faturayı kesti. Ama o faturayı sadece Ak Parti ödemedi. Millet olarak hep beraber fatura ödedik. Döviz aldı başını gitti. Siyaset makul bir çözüm üretemedi. Ülke güvensiz bir boşluğa düştü. Koalisyondan çok çekmiş, çok zarar görmüş bu ülkede o sıkıntılı olan koalisyon bile kurulamadı.
Ülkesini seven herkesin sandık başına gidip vicdanına sorup, kişisel ve grupsal hesapları, dünyevi çıkar kaygılarını bir yana bırakıp ülke ve ümmet menfaatlerini gözeterek oy atması lazım.
İki elimizi başımızın arasında alıp iyice düşünerek son kararımızı vermeliyiz. Mesele Türkiye'yse gerisi teferruattır!
Günün Sözü: Cesaret insanı zafere , kararsızlık tehlikeye , korkaklık ise ölüme götürür. / Yavuz Sultan Selim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.