1 Kasım seçimlerine artık saatler kaldı. Seçmen, sandıkta kullanacağı oyunun rengini tespit etmiş, kararını vermiş bulunmaktadır. Pazar günü akşam açıklanacak sandık sonuçları heyecanla beklenmekte. 1 Kasım seçimlerinin sonuçları sadece Türkiye sınırları içinde değil, Türkiye’ye umut bağlamış milyonları da yakından ilgilendirmekte.

Iraklı, Suriyeli, Arakanlı, Kafkasyalı, Balkanyalı, Mısırlı, Filistinli, Afrikalı mazlum ve mağdurların gözleri, kulakları pazar günü seçim sandığından çıkacak sonucunu umutla,  heyecanla beklemektedirler. Kısaca, zalim, gaddar, hain, müstevlilerin ayak bastığı, zulüm coğrafyasında yüz yıldan beri yaşayan milyonlarca mağdurun, mazlumun, fukaranın, sömürülenlerin ümidini bu ülkeye ve dolayısı ile Pazar günü sandıktan çıkacak siyasi iradeyi beklemektedir.

Son on üç yıldan beri mazlum coğrafyanın insanları zulme karşı Türkiye’nin desteği ile karşı koymakta ve ayakta durmaktadır. Birileri bu gerçeği görmemezlikten gelebilir, ama güneş balçıkla sıvanmıyor.

Mazlum ve mağdurların 2 Kasım sabahında bekledikleri umutlara karşılık bir de milyonların umut ışığını söndürmek için pusuda bekleyenler bulunmaktadır. Gerek 7 Haziran ve gerekse 1 Kasım seçim döneminde bir kısım medya ve karanlık örgütlerin piyasaya sürdüğü iddia, iftira, yalan ve özellikle terörün amacı yukarıda kısaca sözü edilen umutları söndürmeye yöneliktir.

O bakımdan 2 Kasım sabahı ortaya çıkacak bir koalisyon ile hedeflerine ulaşmanın hesabı içindedirler. On üç yıldan beri saat gibi işleyen devlet çarkını bozmak, ülkeyi Suriye, Irak veya Mısır gibi istikrarsızlaştırmak ve üç kuruşluk menfaat için ülkeyi itibarsızlaştırmak.

 Otuz beş yıldan beri bu güzel vatanı bölmek, Hristiyanlaştırmak için çaba gösteren emperyalist uşaklarının taşeronu, bölücü terör örgütü ve onun uzantısı siyaset gömlekli eşkıyaların amacı başka nasıl açıklanabilir?

Amaçlarına tez elden ulaşmak için daha düne kadar kanlı bıçaklı olduklarını söyleyen veya o görüntüdekiler,  terör örgütleri ile görüşmekte, ittifak edebilmektedirler. Hatta masum halkın sırtından elde ettikleri himmet paralarını terör örgütüne aktarmakta hiçbir beis görmemektedirler. Tıpkı Mavi Marmara Gemisine yapılan vahşi Yahudi saldırısına karşı verdikleri fetva gibi.  

Hakkında iddianame hazırlanan paralel yapı, tesettürlü kızlarımızla HDP’ye  oy devşirmek için  canla başla çalışmasının amacı ne olabilir? Seçim sonrası tuzağın görüntüye yansımasıdır.

Seçim sonunda istikrarsız bir Türkiye için emperyalist güçler sürekli çaba içindedirler. Başta ABD ve bağlı kuruluşları; ABD Kilisesi, AB, Almanya, Rusya, ama en önemlisi İslam Coğrafyasında gittikçe kendisine büyük bir nüfuz alanı bulan İran, ayağa kalkmış, lider bir Türkiye’ye asla tahammül edememektedirler. Şer ittifakı güç birliği ve teşkilatları ile seçimin sununu beklemektedirler.

Gizli ve açık tüm niyetleri,  seçim sonunda kurulacak koalisyonlarla çöküşe sürüklemek ve içite taşeronlar eliyle amaçlarına ulaşmaktır. Hain niyet ve emmelerin zaman zaman seslendirenler, seçim sonunda ya çok sevinecekler veya çok üzülecekler. Sandığa gidecek her oyun iki yönü bulunmaktadır. Ya emperyalizme gidecek yola taş döşeyecek veya uluslararası oyun ve tuzakları boşa çıkaracaktır.

Ümid ve duamız İslâm’ın bin yıllık yurdu ve bayrağının dalgalandığı bu coğrafyada 2 Kasım sabahı tuzak kuranların tuzaklarının başlarına yıkılmasıdır. Ümitlerini seçim sabahına bağlamış insanları Cenab-ı Hak mahcup etmeyecektir inşallah.

G Ü N Ü N    H İ K M E T İ

“Ve hilekârlık yaptılar, Allah Teâlâ da hilelerine mukabelede bulundu ve Allah Teâlâ hile yapanların en hayırlısıdır.”

Kur’an-ı Kerim, Ali İmran, 54