Osman Doğan

Osman Doğan

YETERİNCE DÜŞMANIMIZ VAR DOSTLAR!

YETERİNCE DÜŞMANIMIZ VAR DOSTLAR!

 

 

Neden güzellik için kimse kalem oynatmazken, fitne fesatlık için herkes kolları sıvar?

 

Farklı seslerin, farklı fikirlerin  çıkmasını,  kutsallara dokunmuş bir edayla tepkileyenler, kendilerinde bu tepki hakkını nasıl bulur. 

 

Adınız gazeteci mi, köşe yazarı mı, her neyse...?

 

 Dostların farklı düşmelerini kendinize bir çıkar fırsatı olarak görmek ne haddinize?

 

Hele ki daha anne karnındayken bu dostların verdiği mücadeleden habersiz doğumlarını, serpilişlerini ve şuan ansızın bir yerlerde oluşları bu dostların mücadelesine ortak mı etti onları...

 Onlar beraber yürürken yoldan da, yolcudan da haberdar olmayanlara şimdi gün mü doğdu?

 

Kocaman bir hadsizlik, Kocaman bir kendini bilmezlik. 

 

Kıymetli Cumhurbaşkanı'mız, Kıymetli 22. Dönem Meclis Başkan'ımız ve kıymetli eski cumhurbaşkanımız farklı fikirleri olabilir, lakin bu farklılıklar dahi onların öncelikli olan dava dostluklarını yıkamaz.

 

Mayasında devlet sevdası olanın memleketine hançer vurma ihtimali yoktur, olamaz… velev ki vurdular, başa sararak kendilerini sıfırla çarpıp bizi ta başından beri aldattıkları er ya da geç ilan edilir.

 

Ey Fitne severler!

 Şimdi sizler kalkmış bu dostların arasında kendinize bir çıkar sağlayacağını düşündüğünüz cümleler kuruyorsunuz.

 

 Yazıl çok yazık...

 

En büyük sıkıntı sanırım kurulan ifadelerin verdiği etki, yarın Ahmet Taşgetiren’in dediği gibi bu üçlü cumhurbaşkanlığında bir araya gelse, kucaklaşsa, aralarda laf getirip fitneye sebep olanlar ne olur acaba...

 

Dostun kavgası da, küskünlüğü de, kırgınlığı da, dostluklarından ileri gelir... Bize ne? Size ne?

 

İçinden birileri çıkıp devleti sıkıntıya düşürecek cümleler kurduysa, verilen emeklere hançer vurduysa, yılların verdiği birikim, tecrübe, hata yapana özürü gurur saydırmaz. Bu halktan da özür diler, kırdığı insanlardan da…

 

Benim nazarımda milletine sevdalı olan bu kişilerin muhabbetlerinden ileri gelen bu kırgınlıklar ve bir birlerine şans verip bir masa etrafında, ilk günkü aşkla bir araya gelmeleri ve bir birlerine birkaç söz nazarıyla fırsat biçmeleri bütün yanlışları açığa çıkaracaktır.

 

 Cımbızlanan ve medyada malzeme yapılan cümlelerin gerçek değerleri bir birlerine anlatıldığında eskiden olduğu gibi aynı güveni beraberinde  getirecektir.

 

 

Uzun bir aradan sonra artık, güven duygusunu zedelemeden  bir birlerinin sesini duyarak, üçüncü bir şahsa gerek duymayarak istişareler yapacaklarına eminim.

Eminim, çünkü hiç birinin  yıllarca tırnakları ile kazıyarak bu ülkeye kazandırdığı Ak Parti’ye, devlete zarar verme gibi bir lüksü olamaz, olmaz !

 

Gazeteciler ve yazarların ülke meseleleri noktasında daha duyarlı daha objektif yaklaşması gerekiyor.

 

Yeterince düşmanımız varken bir birimize düşman olmamanın gereksiz olduğunu söylemeleri gerekiyor.

 

 Büyük devlet büyük bir millet ve ilerisi için kolları sıvamış büyük güçlü bir hükümet için riskli ifadelerden kaçınılması gerekiyor…

 

 Olması gereken, söylenmesi gereken cümleler bunlardan ibaret. Hükümet sözcüsü olmayan tayyarelere de ihtiyaç yok, patroniçelere de, onlar kendi küçük dünyalarında menfaat rüzgarlarını bekleye dursunlar…

 

Artık zaman değişti, dışarıda da, içeri de de, memleketi sıkıntıya sokacak hiç kimseye tahammülümüz yok!  bu böyle biline…

 

Ülkem için dua ile…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR