Dinler, felsefeler, ideolojiler içtimai hayatın neredeyse her sahasında belirmektedir. İnançta, düşüncede, zihinde, giyimde, kuşamda, bıyık ve sakalda, selamda, tokalaşmada bütün tavır ve hareketlerde yerini alır. Güçlü ve baskın olan inanç, fikir ve düşünceler hal ve hareketlerimizi tayin eder. 

İnanışlarımız doğrultusunda kendimize yön verir, tavır takınırız. Zamanla tavırlarımız hal ve hareketlerimiz alışkanlık halini alır. Bazen ise bu alışkanlıkları değiştirici sair nedenler ortaya çıkabilir. Misalen uzun süredir tokalaşma ve sarılma halinde olan selamlaşmamız, maalesef ülkemizde de yayılan virüs nedeniyle değişmiş durumda. Bir kaç gündür selamlaşmamızdan tutun neredeyse her alanda daha tedbirli ve hijyenik hareket etmekteyiz. Bu demek oluyor ki saydıklarımızın yanında salgın hastalıkları da değerlendirmemiz  mümkündür. 

***
İnsan hem ferdi hem içtimai bir varlıktır. Bundan dolayı ferdi ruh ve şuura sahipken içtimai ruh ve şuura da sahiptir. 
Kişi bunlarla birlikte vicdana da sahiptir ve kişinin vicdanı etkileşim içerisinde olduğu içtimai hayattan ayrı düşünülemez. Bu durum bize gösterir ki kişi vicdanı; aynı zamanda milli vicdanın şahsa aksetmesidir. 

Milli vicdana yabancılan kişiler ahlaki duygulara da yabancılaşır. Nefsle içtimai normlar arasında uyum yerine çatışma beliriyorsa cemiyetin çözülmesi söz konusu olabilir. 
Biz, toplum olarak tüm dünyada yayılmak üzere olan, ülkemizde de rastlanan bir salgına karşı mücadele vermekteyiz. 

Maalesef bu durumdan istifade etmeye çalışan, maddi manada lehine sonuçlar çıkarmayı amaçlayan fırsatçılar var. Bir kaç gün öncesine kadar makul fiyattan temin ettiğimiz ürünleri bugün misliyle tedarik etmek mecburiyetinde kalıyoruz. 

Her durumu fırsata çevirmeyelim!

Bu zihniyete maruz kalmamızın sebebi; genel manada milli ve mukaddes, ortak ideallerden yoksun kalınması; ortak dertlerin varlığında bireyselliğin ağır basması; maddeperestlik; dünya kaygısı vs. 
Nihayetinde cemiyetin idealist seciyesi yıkılmakta ve bencillik hakim olmaktadır. Istırap ve çileye karşı lakayt, vurdumduymaz, menfaatçi bir cemiyet halini almaktayız. İnsanların ortak iman, ideal ve değerlerde birleşerek; vaziyete göre şahsi menfaatlerini bir kenara koyması gerekir. 
Milletimiz zarar ederken, kar edenler veya menfaat umanlar bizden değildir, diyoruz. 

Diğer taraftan ise boşalan marketler söz konusu. İnsanlar haftalarca evden hiç çıkmayacakmış gibi hazırlık yapmakta. 
 
Gereken tedbirler alınmalı, panik ortamı oluşturulmamalı. 
İnanan, iman eden insanlarız, bu denli telaşeye gerek yok. 

***
Yapılan açıklamalara göre; hastalık daha çok bir kış enfeksiyonu. Tedbir alıp, yayılmayı önlediğimiz takdirde, büyük ihtimalle iki ay içerisinde hayat normale dönecek, söylenenler bu şekilde. Bu süreçte yetkililerin talimatlarına uymak zannımızca en sağlıklısı olacaktır. 
Alınan kararlar neticesinde okullar da tatil edilmiş durumda, şuan için yetkililer gereken hassasiyeti gösteriyor. Temennimiz öğrencilerin tatil zarfınca müstefid olabileceği uğraşlar içerisinde olması. 

Musibete karşı önce tedbir, sonra Allah'a tevekkül.