Korona insanlığa neler anlatıyor?
Neredeyse tüm dünyanın ana gündem başlıklarından biri haline geldi, korona virüsü.
Şimdiye kadar yediğini, içtiğini, taptığını, temizliğini sorgulamadan “çok çalışkanlar”, “süper güç oldular”, “onu da üretmişler, bunu da icat etmişler” diye hayran hayran övüp durduğumuz Çin’lilerin iğrenç alışkanlıklarından insanlara bulaşan ve dünya geneline yayılan koronayla yatıp virüsle kalkıyoruz.
Korona vakasının Türkiye’de de görülmesiyle, tedirginliğimiz tırmanışa geçti.
Vaka sayısının artması endişeleri artırdı.
Bunun yansıması olarak marketlere hücum etmeye başladık.
Temizlik ve temel gıda maddeleri stoklamaya çalışıyoruz.
Çarşamba gününden bu yana Ankara’da da özellikle Gimat’taki büyük marketlerde ciddi bir hareketlilik yaşanıyor.
Kolonya satışı yapan dükkanlar hakeza öyle…
Türkiye’nin dört bir yanından marketlerdeki boş rafların fotoğrafları dolaşıyor, medyada. Ankara’da da öyle.
Bunları gören koşuyor markete…
Haliyle fırsatçılara gün doğuyor; fiyatlara fahiş zamlar yapıyorlar.
Ticaret Bakanlığı’ndan “fırsatçılık yapanlara göz açtırmayacağız” açıklamaları geliyorsa da, özellikle maske ve sıhhi malzemelerdeki fiyat artışları sürüyor.
Bir panik havası hakim ve bu havanın toplumu, alış-verişi getirdiği nokta burası.
Aklı selim olmalı oysa…
Rüzgara kapılmamalı.
Panik paniği doğruyor.
Herhangi bir ihtiyacı için gittiği markette, insanların deliler gibi alış veriş yaptığını gören vatandaşlardan “Onlar alıyorlardı, ondan bundan ben de aldım” diyenler, rüzgara kapılıp hiç aklında olmayan şeyler alanlar olduğunu görüyor, duyuyoruz.
Tedbir almalı elbette…
Ama bu “stok yapmak” olmamalı.
İhtiyacımız kadar almalı, kolonyayı, makarnayı, maskeyi.
Ve bunlardan önemlisi temastan ve kalabalık alanlardan kaçınmalı; kişisel temizliğe önem göstermeli.
Bunun için de gerekli olan irade, su ve sabun sonuçta.
Hem de çokça dahasına sahip olmak için panik yapmak kimseye fayda sağlamaz.
***
Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere, diğer ilgili tüm kurumlarımız, belediyelerimiz takdir toplayan tedbirler alıyorlar.
Bu noktada okulların tatil edilmesi de önemliydi.
Tüm bunlar insanların toplu halde bulunmalarını minimize etmek için.
Önemli solan da burası: Kalabalık ortamlarda bulunmamaya çalışmalıyız.
El sıkışmaları, öpüşmeleri, kafa tokuşturmaları bir süre bırakmalı; uzaktan selamlaşmalıyız.
***
Bu arada korona virüsü ve sonrasında yaşananların insanlığa ne anlattığını düşünmeliyiz.
Mustafa Özcan Güneşdoğdu hocanın da özetlediği gibi;
Sağlığın ne büyük hazine olduğunu,
Temizliğin ne kadar önemli olduğunu,
Helal ve temiz olanları yemenin ne kadar mühim olduğunu,
Tedbirin ne kadar gerekli olduğunu,
İnsanların, devletlerin, süper güçlerin ne kadar aciz kalabildiğini,
Dünyanın ne kadar fani olduğunu,
Ölümün ne kadar yakınımızda olduğunu,
Ve tabi ki Allah’ın ne kadar büyük olduğunu anlatmıyor mu sizce de?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.