İslam, insan hayatını düzenleyen birçok esaslar getirmiştir. Bunlardan en önemlisi de insanlar arasında karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma kültürünü yerleştirmeye yönelik getirdiği hükümlerdir. Zekât sadaka toplumun farklı kesimleri arasında köprü kuran fertler arası duygusal gerilimi engelleyen, sosyal varış ve huzuru temin eden çok önemli bir dini yükümlülüktür. 

Ramazan ayının birçok hikmeti vardır, bu aylarda en önemlisi ibadetlerin yoğunluğudur, ibadetler bu mübarek ramazan ayında daha bir fazla dikkat ve özenle yapılmaya dikkat edilir. Bu yüzden ramazan müminin sadece bedenen değil malı ile de kul olmasının gereğini yerine getirdiği bir aydır. Ramazan ayının manevi atmosferini oluşturan oruç, namaz ve sadaka bir hadiste hayır kapıları olarak ifade edilmiştir. 

Peygamber Efendimiz (S.A.V) sana bir hayır kapılarını bildireyim mi oruç bir kalkandır, sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür ve hayır kapılarından birde kişinin gece kalkıp namaz kılmasıdır buyurmuştur ve ardından “Onlar korkarak ve ümit ederek rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar. Hiç kimse yapmakta olduklarına karşılık onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.” (Secde Suresi 16-17 ayet) 

Fıtır sadakasının yılda bir oluşu Ramazan ayı gibi insanların ibadete yoğunlaştığı ruhani bir hayata daha da özen gösterdiği bir zamanda ödenmesi son derece anlamlıdır. Fıtır sadakası gündüzü oruç ile gecesi namazla ihya edilen Ramazan ayının bereketidir. Fıtır sadakasının temel hikmetlerinden birisi Ramazan ayını idrak eden ve oruç tutan müminin bu ayın manevi bereketinden azami derecede istifa etmesini sağlamaktır. Fıtır sadakası günümüzde Müslümanlar arasında titizlikle riayet edilen mali bir ibadettir. İhtiyaç sahiplerine bu paydan yararlandıkları sırada yaşadıkları sevinç ve memnuniyet verenin gönlünde huzura ve genişliğe dönüşür. İnsanlar yardımlaşır ve bunu devamlı olarak yapıp Allah’ın rızasını kazanmaya yönelik olursa bu kul için iyi bir görevdir. Allah Rasulü (S.A.V) fıtır zekâtını köle, hür, erkek, kadın ve küçük büyük bütün Müslümanlara bir sağ hurma yahut bir sağ arka miktarı farz kıldı ve bunu insanlar bayram namazına çıkmadan verilmesini emretti. Gelin bizlerde bu Ramazanı en iyi şekilde ihya edelim, Allah’ı razı olacağı kullardan olalım. Selam ve Dua ile.