Daha önceleri birkaç yazımda da değinmiştim;

Son dönemde Ankara’mızda hobi bahçelerine olan ilgide çok ciddi bir artış yaşanıyor. 

Kısa bir süre öncesine kadar “hobi bahçesi” adını işittiğimizde eminim ki çoğumuz “o da neymiş” derdik.

Bugün öyle değil. 

Herkes tarafından biliniyor; ailelerin önemli bir bölümünün gündeminde hobi bahçesi. Kimisi sahip olmuş, kimisi düşünüyor, kimisi almak için imkan oluşturmaya çalışıyor. 

İnsanlar şehir hayatından kaçıp, toprakla haşır neşir olmak, temiz hava solumak istiyor… Doğal meyve sebze üretmeyi arzuluyor… Hem daha sağlıklı hem daha hesaplı çünkü; keyfi de cabası. 

Çok parası olan özel çiftlik kurmuş kendine, kuruyor…

Alt ve orta gelir grubundan insanların parası ise kooperatif veya hisseli tapulu hobi bahçelerine yetiyor.

Haliyle bugün Ankara’nın dört bir yanında tarlalar bir şekilde hobi bahçelerine dönüştürülüyor ve bunlar ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılara rağmen müşteri buluyor.

Alt ve orta gelir grubundan hemen her bütçeye hitap eden bahçeler bunlar. 

10 bine de var, 50 bine de, 100 bine de, 200 bine de… 

Yerine, büyüklüğüne, içinde yapı olup olmamasına göre değişiyor.
***
Ama bu işin bir standardı ve denetimi olmadığından, ortaya yakışıksız görüntüler de çıkmıyor değil. Ve bu bahçelerin, sahiplerinin sorunları, eksiklikleri var. 

Bu iki hususta belediyelerimize çağrıda bulunuyorum.

Lütfen bu işe el atın, bu ihtiyacı siz karşılayın. 

İşin içinde belediyelerimiz olursa, buralar hem daha tertipli düzenli olur, hem hukuki ve yasal prosedürler yönünden eksiği kalmaz.  

Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, geçtiğimiz günlerde Beypazarı’nda yaptığı bir açıklamada, köyüne ev yaptırmak isteyenlere müjdeli haberler verirken, şunları söylemiş: 

“Köy imarları var. Bu nedenden dolayı kimse köyüne ev yapamıyor. Biz 920 tane köye projemizi hazırladık, önümüzdeki ay yapılacak olan meclis toplantısına yetiştirebilirsek sunacağız. 100 metrekareye kadar köyüne ev yapmak isteyenler bir kuruş para ödemeden gidip köyüne ev yapabilecek. İlçe belediyelerine de önerilerde bulunacağız ‘siz de bunlardan bir ücret almayın’ diye çünkü elektrik, beton ve demir projesi diye ücret alınıyordu, bunlar hazır geleceği için bir ücret ödenmeyecek.”

Özetle Başkan, köyüne ev yapmak isteyenlerden resmi işlemler için ücret almayacaklarını söylüyor.

Ne güzel.

Bu noktada, “Köyü Ankara’da olmayan ne yapsın?” sorusu aklıma geliyor.

Başa dönecek olursak:

Mansur Bey, doğa ve doğala dönüş yolunda Ankaralıları düşünmenin yanında, Başkent’teki başka illerden vatandaşlar için de hobi bahçeciliğini gündemine alsa ne iyi olur.

Şehrin dört bir yanında dar ve orta gelirli ailelere dönük dört dörtlük hobi bahçeleri kursa; buraları vatandaşlara kiralasa, mümkünse satsa…

Hatta şehrin içinde; çiftlik oluştursa, içinde kirada veya sahipli bahçeleri, tarım alanları olan, doğal ürün pazarları bulunan…

Fena mı olur?

Bu zor iş diyorsanız, Belediye’nin böyle bir işe giremeyeceğini düşünüyorsanız, mevcut özel hobi bahçelerine yardımcı olunmalı. 

Yol, su, elektrik sorunları var pek çoğunun.