Çağımız insanı sıkıntılarla boğuşmakta yorgun… Bir de artan terör olayları, sınırlarımızda yaşanan savaş ve genel maneviyatsızlık…

Aralık ayının 27’sinde İslam Şairimiz, kutup yıldızımız, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY’un ölümün 80. yıl dönümüydü. Hayatını Hakka ve halka adamış bu büyük ruhu gerektiği gibi yine anmadık. Sadece İstiklal Marşımızın şairi olarak bile baş tacı yapmalıydık. Ama birkaç STK, bir avuç insan, kamu kuruluşu vardı. Zaten olayın farkında olan bu kişiler her sene olduğu gibi yine birbirlerine anlattılar, konuştular, dertleştiler. Sonuçta Akif’imizi yine kimseye anlatamadık, paylaşamadık. Anlatan aynı, anlayan aynı. Buradan mekanı cennet, hediyesi bir Fatiha olsun.

Ülke, millet, coğrafya olarak zorluklarla geçtiğimiz bu dönemde Mehmet AKİF ve onun gibilere çok ihtiyaç duyuyoruz. Bu süreçte kutup yıldızımız Mehmet Akif’e bakarak iyi bir rehber edinmiş olduğumuzu düşünebiliriz. Kurtuluş Savaşını verdiğimiz süreçte cephe arkasında manevi güç kaynağımız olan bu büyük ruhu arıyoruz.  Birbirlerini takip eden terör olayların ardından yaşadığımız hüznü, karamsarlığı ve genel maneviyatsızlığı Mehmet Akifler aydınlatır, doldurur.

Bizi ayrıştırma (Kürt-Türk, Alevi-Sünni vb.) amacıyla gerçekleştirilen her türlü terör olayında akıllı ve uyanık olmalı, rehberimizi iyi tayin etmeliyiz. Her türlü tefrika ve provokasyonlara karşı birlikte ve dik olmalıyız. Terörün her türlüsünün aynı olduğunun bilincinde olmalıyız. Unutmamalıyız ki bu olaylarda ortak dil gözyaşıdır. Acının seni beni, onu bunu, Alevi’si Sünni’si, Kürtü Türkü yoktur. Kaybettiğimiz her can bir ana kuzusudur. Akif’in de Alman anneye hitap ettiği gibi;

“Değil mi bir anasın sen? Değil mi Almansın?

O halde fikir ile vicdana sahip insansın.”

Kaybedilen her nefer tüm insanlığa vurulan bir hançerdir. Çocuklarımızdan başlayarak, en tepemizdeki insanlara kadar ayrıştırmadan uzak, barışçıl çözümler ile bu olayların üstesinden geleceğiz. İnanıyorum ki millet olarak alnımızın akıyla çıkacağız. Bu süreç 100 yıl öncesinde yakalanan o ruh ile aşılacaktır. Ama unutmayalım ki Mehmet Akif’in fikirleri bugünümüze de ışık tutuyor. O ve onun gibileri okumak, idrak etmek ve uygulamak Milli Birlik ve beraberliğimiz için çok önemlidir. Bizim yolumuz bellidir. Akif’in üstün sezişiyle zafer ümidini çok güçlü bir şekilde haykırdığı gibi;

-Korkma!

Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz

Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz!

Yazımı Akif’imizin 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.' duasıyla bitiriyorum. Amin.