Futbol Böyle Olmamalıydı
A Milli Futbol Takımı maçlarının oynanacağı zamanlarda tüm ülkede büyük bir heyecan yaşanırdı. Restoranlar, kafeler, caddeler ve sokaklarda herkes birbiri ile omuz omuza, el ele beraber var gücüyle destek verir, her yer Milli Marş ve A Milli Takım için yazılmış besteler ve şarkılar ile inlerdi.
25 yaşındayım, belki yaşadıklarım daha başkalarına göre hiçbir şeydir ama bende de anısı kaldı ve sadece zihnime saklandı. UEFA Avrupa Ligi kupası müsabakalarında, Dünya Kupası müsabakalarında ve Avrupa Kupası gibi çeşitli müsabakalarda herkesin omuz omuza beraber tezahürat edip, güle eğlene mutlu olduğu günlerden, şimdiye geldik.
Ankaragücü – Çaykur Rize Spor maçı STSL müsabakasında yaşanılan olaya yönelik olarak; yaşanılan durum üzerinde sözü fazla uzatmayacağım.
Çünkü meydana gelen olay; Türkiye’de, olay içerisinde yer alan kişiler ve kurumlar Türkiye’de ama diğer bir taraftan bakacak olursak kısacası herkes insan.
Elbette insan hata yapabilir, bir kıvılcım ile her yer alev alabilir ama “şiddet” ve “şiddet unsuru” gibi durumların ortaya çıkması, çıkabiliyor olması gerçekten çok üzücü.
Ben olaya takım veya kişi üzerinden değil, genel olarak bakmak ve olayı “insani” açıdan değerlendirenlerdenim. O yüzden sözü fazla uzatmak istemiyorum ve ben de bir Türk genci gibi olayın nerelere gideceğini ve sonucunda ne olacağını görmek istiyorum.
Ben futbolu bu şekilde görmek istemiyorum. Lise zamanlarımda futbol oynadığım amatör futbol okullarında ve lisanslı şekilde mücadele ettiğim liglerde, bize anlatılan ve öğretilen bu değildi.
Şiddet ve sporun değil bir arada yazılması, spor içerisinde şiddetin ortaya çıkması bile ihtimal değildi.
Ama şimdi geldiğimiz durum ortada. Spor sağlıklı bir yaşam için hepimize şart. Branş olarak elbette derine indiğimizde; mücadele, hırs, azim ve kararlılık kendini gösterecektir. Ama bu demek değildir ki; kavga edilsin, yumruklar havada uçuşsun ve insanlar birbirini kırsın veya sözlü şekilde kalp kırsın.
Yaşanan her ne olursa olsun, ben futbolu ilkokul çağımda yaşadığım dönemleri hatırlayarak, hissetmek zorundayım. Ailemle bir arada maç izlediğim, maç sonrası sokakta futbolcu isimlerini söyleye, söyleye futbol oynadığım, taso ve sporcu kağıdı gibi bakkalda satılan çeşitli oyuncaklara babamın tüm maaşını verdiğim günlere dönememek beni çok kötü hissettiriyor.
Gelinen şu durumun, Türk’ü bile ayrıştırdığı, insanlık adına utanç olarak yazılabilecek bir senaryo yaşandı.
Ama biz hiç insanlığımızı bilmeden, sadece yaşayıp giderken…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.