Kültür Yolu Festivali’nin Ankara ayağı belli oldu: 9 gün sürecek
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yıl 20 şehirde 180 gün boyunca düzenleyeceği Kültür Yolu Festivali'nin detayları belli oldu. Festival Direktörü Selim Terzi Ulus’a yaptığı açıklamada etkinlik kapsamında 9 günlük sürecin Ankara’ya ayrıldığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali, bu yıl da sanatı sokağa taşıyacak. Festivalin kapsayıcı yapısı, her yaştan izleyiciye ve sanatsevere hitap eden zengin içerikleriyle göz dolduracak. Festivalin büyüklüğü ve kapsamı her geçen yıl artarken, bu yıl 20 şehirde, toplam 180 gün boyunca sürecek etkinliklerle, Türkiye’nin kültürel zenginlikleri kutlanacak. Festival hakkında Ulus’a özel açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü ve Türkiye Kültür Yolu Festivali Direktörü Selim Terzi, resimden tiyatroya, dijital sanatlardan çocuk atölyelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sunulan içeriklerle sanatın tüm renklerinin Türkiye’nin dört bir yanına taşınacağını belirtti.
HER YIL BÜYÜYEN KÜLTÜR YOLCULUĞU
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali, hakkında bilgi veren Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü ve Festival Direktörü Selim Terzi, “Kültür Yolu Festivali, bu yıl 5’inci yılına girdi. İlk başladığımızda yalnızca birkaç şehirde yer alıyorduk. Ancak halkımızın ilgisi, şehirlerin sahiplenmesi ve sanatçılarımızın katkısıyla festivalimiz her yıl daha da büyüdü” dedi. Terzi, 2023 yılında 11 şehirde gerçekleşen ve geçtiğimiz yıl 16 şehre ulaşan Kültür Yolu Festivali’nin, bu yıl Türkiye'nin 7 bölgesine yayılan 20 farklı şehir festivale ev sahipliği yapacağını kaydetti. Bu gelişmenin yalnızca sayısal bir artış olmadığını vurgulayan Terzi, “Bu aynı zamanda daha fazla kültürel zenginlik, daha fazla hikâye ve daha fazla paylaşım demek” ifadelerini kullandı.
SANATIN TÜM RENKLERİ AYNI YOLDA BULUŞUYOR
Kültür Yolu Festivali’ni özel kılan şeylerden birinin de kapsayıcılığı olduğunu belirten Terzi, “Sadece belli bir sanat dalına odaklanmıyoruz. Resim sergilerinden tiyatro oyunlarına, büyük konserlerden çocuk atölyelerine, heykel çalışmalarından dijital sanat projelerine kadar her alanda üretim ve paylaşım var” diye konuştu. Terzi, festivalin Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale Genel Müdürlüğü, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü gibi önemli sanat kurumlarının yanı sıra yerel sanatçılar ve bağımsız toplulukları da aynı çatı altında buluşturacağını dile getirdi. Bu çeşitliliğin sanatçılara olduğu kadar izleyicilere de ilham verdiğini söyleyen Terzi, “İnsanlar sadece izleyici olmuyor; festivale katılıyor, deneyimliyor, öğreniyor ve duygusal bir bağ kuruyor” dedi.
“ESNAF İÇİN ADETA CAN SUYU OLUYOR”
Festivalin yalnızca sanatsal değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal etkilerine de dikkat çeken Terzi, Türkiye’nin dört bir yanında 9 gün boyunca süren etkinliklerle şehirlerin adeta canlandığını belirtti. 20 şehirde toplamda 180 gün boyunca sürecek olan festivalin önemine vurgu yapan Terzi, “Oteller, kafeler, restoranlar, hediyelik eşya dükkânları... Hepsi bu yoğunlukla nefes alıyor. Esnaf için adeta bir can suyu oluyor” dedi. Festivalin yerel sanatçılar açısından da önemli bir fırsat sunduğunu ifade eden Terzi, sahne bulmakta zorlanan pek çok yetenekli ismin bu etkinlik aracılığıyla görünürlük kazandığını belirtti. Kültür Yolu Festivali’nin, şehirlerin ekonomik hareketliliğini artırmanın yanı sıra kültürel kalkınmalarına da önemli ölçüde katkı sağladığını belirten Terzi, bu yönüyle projenin büyük çaplı ve çok boyutlu bir değer taşıdığını söyledi.
“DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR MODEL”
Festivalin en dikkat çeken yanlarından birinin sürekliliği ve yaygınlığı olduğuna işaret eden Terzi, “180 güne yayılan bu büyük organizasyon, yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da dikkat çekiyor” dedi. Avrupa Festivaller Birliği Başkanı’nın geçtiğimiz yıl Türkiye ziyaretinde söylediği, “Böylesine yaygın, uzun soluklu ve kapsayıcı bir festival modeliyle ilk kez karşılaşıyoruz” sözlerini hatırlatan Terzi, bu geri bildirimin kendileri için oldukça kıymetli olduğunu belirtti. Festivalin yalnızca Türkiye vatandaşlarına değil, tüm dünyaya “Biz buradayız” mesajı verdiğini dile getiren Terzi, “Türkiye artık sadece tarihî ve doğal güzellikleriyle değil, kültür ve sanat üretimiyle de global ölçekte yer alıyor. Festivalimiz, bu yönüyle adeta Türkiye'nin kültür ve sanat elçisi görevini üstleniyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.