Furkan Cansever

Furkan Cansever

Adalet

Adalet

Türk futbolu uzun yıllardır süregelen bir kaos ortamına sahiptir. Bunun nedeni karar mekanizmasının adaleti sağlayamamasıdır. Yıllardır Türk futbolunda sürekli meydana gelen olayların tek sebebi budur. Türkiye Futbol Federasyonu adaleti tam olarak sağlayamadığı ve özellikle gücünü İstanbul’un üç takımına karşı hissettiremediğinden dolayı bir çok kez kişiler kendi adaletini sağlamaya çalışmıştır.

Bildiğimiz üzere Türkiye’de, İstanbul’un üç takımı ülkenin %97’si tarafından desteklenmektedir. Bir çok kez bu üç takıma karşı bilinçli olarak destek verildiğinin, yanlışlarına göz yumulduğunun tüm Türkiye farkındadır. Ancak bu takımların lobisinden dolayı ve Türk halkının maalesef başarı ve güç odaklı davranmasından dolayı ülke futbolu yüz yılda nadir durumlar hariç başarı gösterememiştir. Özellikle Anadolu takımları olarak lanse ettirilen takımlar yıllardır yok sayılmakta, destek görmemekte, yalnızlığa mahrum bırakılmaktadır. Ulusal medya yalnızca bu takımlar yanlış yaptığında bunu gündeme getirirken, tüm yayın anlayışını İstanbul takımlarına göre planlamaktadır.

Zaten Anadolu yüzyıllardır yalnız başına değil midir? Bizans’ın umursamadığı, Osmanlı’nın yıllar boyunca görmezden geldiği Anadolu halkı bu duruma bağışıklık mı göstermektedir? Mustafa Kemal’in başkenti İstanbul’dan Ankara’ya taşıması bu makus tarihi değiştirmek için büyük bir yenilik değil midir? Neden hala ülkenin tamamı İstanbul’a mecbur gibi gösterilmektedir. Amacımız İstanbul’u dışlamak yok saymak değildir. Konu yalnızca futbol da değildir. O kadar alışılagelmiş bir durum ki futboldan siyasetine kadar Anadolu halkı kendisini İstanbul’a mecbur hissettirilmektedir.

Konumuzu dağıtmadan yeniden futbola dönelim. Geçtiğimiz günlerde oynanan Ankaragücü – Rizespor karşılaşmasında Ankaragücü başkanı sayın Faruk Koca, karşılaşmanın hakemine karşı müdahalede bulunmuştu. Bunun üzerine Anadolu’yu karalamak için hazırda bekleyen İstanbul medyasının algı operasyonuyla olay bir anda ülkenin ana gündemi haline geldi. Elbette ki şiddeti tasvip etmiyoruz. Elbette ki şiddeti meşrulaştırmıyoruz. Ancak senelerdir ülke futbolu kaostan kurtulamamışken, sürekli şiddet olayları yaşanıyorken bir anda bu olay ilk defa yaşanıyormuş gibi, ilk defa kaos çıkmış gibi, Ankaragücü’nü hedef haline getiren, karalama yarışına giren İstanbul medyasını anlamak mümkün değildir.

Faruk Koca’nın attığı yumruk bir sonuçtur. Yıllardır süregelen Anadolu takımlarını dışlama, ötekileştirme ve küçük görmenin, sağlayamadığınız adaletin bir sonucudur. Bu olaya karşı kınama mesajı yayınlamak işin en kolay yanıdır. Ve bu şiddet olaylarının nedenini araştırmadığımız sürece, bu sonuçlar yaşanacaktır. İlk değildir, son olmayacaktır. Futbolun ortak paydaşları diye lanse edilen kurumların şapkasını önüne koyması gerekmektedir. İstanbul’a sağlanan ayrıcalığın son bulması gerekmektedir. Gerçek adalet o zaman sağlanacaktır. Eğer adaleti sağlayamıyorsanız o koltukta oturmanın da bir faydası yoktur. Şu anda görevde bulunan TFF yönetimi bir an önce koltuğu yeni sahibine devretmelidir. İstifa da bir hizmettir.

Şehrimizin takımı Ankaragücü, 1910 yılında şerefli Türk ordusuna mühimmat üreten İmalat-ı Harbiye işçileri tarafından kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı’ında şehit vermiştir. Mustafa Kemal’in emriyle İstanbul’dan Milli Mücadele’ye katılmıştır. Tarihi şanlı, alnı aktır. Kimse bireysel bir olayı tüm camiaya mâl etmeye kalkmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR