Ankara Türkiye’nin başkentidir. Bürokrasi şehridir. Bakanlıklar, müdürlükler buradadır. Dolayısıyla İşler İstanbul’da yapılır ancak imzalar Ankara’da atılır. Üçüncü havalimanı İstanbul’da yapılıyor ancak fikri ve projesi Ankara’da hazırlanmıştır. Bu işler yıllardır böyle yürür. 
İşleyiş böyle olduğu için önceki dönemlerde iş dünyası Ankara’yı sürekli baskı altında tutmaya çalışırdı. Bunlar devleti ve milleti düşünmeyen, sadece kendi zenginliğine zenginlik katmak isteyen kesimdi. Hala da böyle bir kesimin olduğunu açıkça söyleyebilirim. Projelerine destek sağlamak ve gerekli imzaları alabilmek için Ankara üzerinde olumsuz bir etki oluşturuyorlardı. 
MÜSİAD Ankara İstanbul’daki sermaye sahipleri ile Ankara’daki bürokrasi arasında bir köprü görevi görmeye başladı. Ankara üzerindeki baskıları azalttı. Devlet ve millet için olumlu bir görev üstlendi. Bu konuda gösterdiği hassasiyet ile de büyük projelerin önünü açmış oldu. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) kendi içinde bütün, bölgesinde etkin, dünyada saygın bir Türkiye için yola çıkan hassasiyet sahibi iş adamlarının bir araya gelmesiyle kuruldu.  MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal bu hedef doğrultusunda güzel işlere imza atıyor. Ankara’nın değişim ve dönüşümünde MÜSİAD Ankara’nın çok büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Ankara’daki birçok projede MÜSİAD Ankara’nın imzası var. Ankara’nın sorunlarına çözüm üretmek amacıyla önemli STK’ların bir araya gelerek MÜSİAD Ankara koordinatörlüğünde kurulan Ankara Platformu bu gayretlerine en büyük örnektir. 
Ankara bir siyasi propaganda şehridir. Burada birçok siyasi çekişmeler yaşanır ve bu durum sokağa da yansır. Bazı sermaye sahipleri bunu kullanarak sokak eylemlerini desteklemiş, devlet üzerinde baskı kurmuştur. Örnek vermek gerekirse herkesin bildiği Gezi Olayları’nda sokak eylemcilerine destek veren bir grup iş adamı vardı. Bunlar devleti zor durumda bırakmıştır. MÜSİAD Ankara bu baskının kırılması ve iş dünyası ile devletin beraber hareket etmesi noktasında da büyük ilerleme kaydetmiştir. Sadece üretime odaklanan ve ülke menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir tutumun öncüsü oldu.  
MÜSİAD Ankara’nın adeta bir ahilik kültürü içerisinde hareket ettiğini söyleyebiliriz. MÜSİAD Ankara’da herhangi bir kavga olmaz. Çünkü onlarda bir paylaşım ve ortaklık ilişkisi vardır. İş dünyasında hep ben kazanayım anlayışı vardır. Ancak MÜSİAD Ankara herkesin kazanacağı bir oluşum içerisinde ilerliyor. Esnafı, sanayiciyi koruyorlar ve sanayi kollarıyla işbirliği içerisinde hareket ediyor. OSTİM ve Siteler bölgeleriyle birlikte gelişimi destekliyorlar. Yani Ankara’nın toptan kalkınması adına çalışıyorlar. Bu da özlenen ve beklenen bir iklimin oluşmasına zemin oluşturuyor. Ankara’nın Türkiye ihracatındaki payını artırmak için projeler geliştiren MÜSİAD Ankara katma değeri yüksek ürünler üreterek milli geliri artırma çabasında çalışmalarını sürdürüyor.
MÜSİAD Ankara iş adamları dernekleri arasında kurumsal yapısıyla örnek bir oluşuma sahip. Merkezlerine gittiğimizde bizi karşılamaları ve ihtiyaçlara göre oluşturulmuş birimlere yönlendirmeleriyle profesyonelliklerini gösteriyorlar. Bizim sıkça muhatap olduğumuz basın birimleri gayet titiz bir çalışma yürütüyor. Basın birimindeki arkadaşımız Mehmet Şanda da kurum kimliğini ve duruşunu yansıtma noktasında oldukça başarılı. MÜSİAD, Ankara’nın üretimde ve yönetimde güçlü bir hale gelmesi için çaba sarf ediyor. Kurumsal duruşu ve yürüttüğü projeler ile Başkent’in yüz akı olan tüm MÜSİAD çalışanlarına teşekkürü bir borç bilirim.