Cin ismi verilen varlıkların doğaları itibarı ile insan algısının sınırlarını aşmaları onlar hakkında ki rivayetlerin içeriğine yansımıştır. Farklı zaman ve mekanlara atıfta bulunan bir takım haberlere göre cinler Mekke’de bugün cin mescidinin bulunduğu hacun da medine de ise bakide heyetler halinde Rasulullaha gelmişler ve haklarında cin suresi ile ahkaf suresinin ilgili ayetleri indirilmişti. 

Nitekim Hz Peygamber (S.A.V) bir gece Abdullah b Mesud la birlikte Mekke’deki Hacun mevkiinde konaklamış İbn Mesudun etrafına bir çizgi çizmiş ve ona yerinden ayrılmamasını söyledikten sonra kendisi cinlere Kuran okumuştu. İster Mekke döneminin ilk yıllarında olsun isterse tayif dönüşü olsun bazı cinlerin gelip Rasulullahı dinledikten sonra Allah'ın dinine girmeleri Kuranda açıkça yer alan bir konudur. Kuranı Kerimde mustakil olarak cinlerden söz eden bir sure yer almakta ve bu sure cin adını taşımaktadır. Kurana göre mahiyetini kavrayamadığımız varlıklardan olan cinler de akıl ve irade sahibi olup Allah'a ibadet etmek için yaratılmışlar ve bu yüzden de sorumlu tutulmuşlardır. 

Yüce Allah yirmi ayette ya cinlere insanlarla birlikte hitap etmiş yahut insanlardan ve cinlerden birlikte söz etmiştir, buna göre tıpkı insanlar gibi cinlerinde hayırlıları, şerlileri, inançlıları, inançsızları iyi olanları ve kötü olanları vardır. Onlarda Allah'ın buyruklarına itaat veya isyan etme eyilimindedirler ve her fani gibi ölümlüdürler. Allah Rasulü bir duasında bu gerçeği şöyle dile getirmiştir. Allah'ım sana teslim oldum sana inandım sana tevekkül ettim ve sana yöneldim ve senin yardımınla mücadele ettim Allah'ım eni saptırmaman için senin yüceliğine sığınıyorum zira senden başka ilah yoktur sen ölmeyecek olan dirisin, cinler ve insanlar ise ölümlüdürler. İslam alimleri cinlerin insanları çarpıp felç etmeye akıllarını giderip delirtmeye bedenlerine girip bir takım hastalıklara sebep olmaya güçlerinin olmadığını söylemişlerdir. Nitekim Peygamber Efendimizin ifadesi ile bütün varlık alemi bir kimseye kötülük yapmak için el birliği etse Allah taktir etmedikçe bunu gerçekleştirmeleri mümkün değildir. 

Kötü niyetli şeytan özellikli cinlerin insanları saptırmaya ve başlarını derde sokmaya çalışacakları açıktır, ancak konu ile ilgili ayetlere bakılırsa aynı durumun insanların kötüleri içinde geçerli olduğu görülecektir. Nitekim bir gün Peygamberimiz ey Ebu Zer insan ve cin şeytanlarının şerrinden Allah'a sığın deyince ebu zer insanlarında şeytanı olur mu demiş efendimiz de evet cevabını vermiştir. Cinler hakkında ortaya atılan dilden dile dolaşıp zihinlerde yer edilen sayısız bilginin etkisinde kalmamak ancak son dinin tebliğine kulak vermekle mümkündür, duyu ötesi varlıkları oldukları için dinler hakkında doğru bilginin edineceği tek kaynak Kuranı Kerimin ve Hz Peygamerin öğretileridir. İslama göre cinlerin yaratılış şekilleri insanlardan farklı olsa da yaratılış sebepleri insanlar ile aynıdır. Kendilerine dair bir hayatları ölümleri halkları ve yeme içmeleri ve kullukları olan bu varlıklar Allah'ın görünmez kullarıdır. 

Rasulu ekrem kemik ve tezekle tuvalette taharetlenmeyi yasaklarken çünkü bunlar cin kardeşlerinizin yiyeceğidir buyurduğuna göre de onların iyi olanları din kardeşi bilmek gerekir. Kötü cinlerin şeytanların insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinden kurtulmak ve onları tesirsiz hale getirmek için Allah'a sığınmamızı öğütlemekte felak ve nas surelerini ayrıca ayetel kursiyi okumamızı tavsiye etmektedir. İnsanlardan başka görünmeyen varlıklar olduğunu bilelim ve Allah'ın rahmetine sığınalım, Rabbimizi bizleri kötü cinlerden şeytanın şerrinden muhafaza eylesin selam ve dua ile.