MUSTAFA BURAK DOĞAN

MUSTAFA BURAK DOĞAN

Vali Recep Yazıcıoğlu

Vali Recep Yazıcıoğlu

Vali Recep Yazıcıoğlu sağ ve sol cenahında takdirini kazanmış “efsane” veya “süper” şeklinde halk tarafından verilen sıfatlara sahip olmuş vatan evladıdır. Özellikle sağ ve sol kesimin ona bakış açısıyla başlamak istedim çünkü kendisi diğer birçok bürokrat gibi bir tarafta yer alıp, o kesimin etkinliğinden ve gücünden nemalanıp, makam ve para kaygısıyla dolu bir ömür sürmek varken; halkın içinden olup, sadece hizmet eden, saygıdeğer bir devlet adamı örneği olmuştur. Görevini hakkıyla yürütmekle kalmayıp bir de vali nasıl olur cümle vatanın dört bir yanına göstermiştir.

Ülkemizde maalesef oturmuş bir gelenek var ki rahmetli vali de bu geleneğin kurbanı olmuş isimlerden biridir: Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz! Henüz 20 yaşında Aydın’da kaymakam vekili olduktan sonra Rize’de kaymakamlık makamına terfii eden Yazıcıoğlu, bahsettiğim gelenekle burada tanışır. Görevi sırasında sahtekar politikacılara kafa tuttuğu için, bazılarıyla haklı gerekçelerle anlaşamadığı için tayini çıkarılmıştır. Olayın üzerine karısına şöyle dediği anlatılır: “Hanım, hiçbir zaman el etek öpmedik alnımızın akıyla görevimizi icra ettik, mükafat olarak Adana’ya sürüldük.” Daha sonra Ağrı, Çanakkale, Hatay, Çorum ve Bolu illerinin ilçelerine tayini ettirilmiştir. Kaymakamlıktan valiliğe geçişi de dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından sağlanmıştır. Önce darbeci kenan evren bu kadar genç yaşta vali olunmaz diyerek Özal’a bu konuda ret vermişse de 6 ay sonra köşk kararı onaylamış ve Recep Yazıcıoğlu Tokat’ta Türkiye’nin en genç valisi olmuştur. Tokat’ta yaptıklarıyla gitgide meşhur bir sima haline gelmiştir. Çünkü tüm köylerde eğitimi birinci planda tutmuş ve okullar açmış birçok alanda gereken ihtimamın gösterilmesini sağlamıştı. Tokat’ta ki görevini tamamlayıp yeni görev yeri olan Aydın’a giden Yazıcıoğlu burada eskilerden kalma bazı hukuksuzluk, adam kayırma, hile gibi alışkanlıklar karşısında sert tutum sergileyince ismi Ankara’ya ulaştırılmış ve İstanbul valisi olması beklenirken bir kez daha sürgün yemiştir. Bu seferki durağı, ismini efsane vali diye anacakları Erzincan idi. Burada tam 9 yıl geçirdi. Erzincan halkı onu içlerinden biri olarak görmüş, merhum da Erzincan’ı çok sevmişti. Son döneminde ülkenin geneline polislikten gelme valilerin atandığını öğrenmiş ve buna tepki göstermişti. Konuyla ilgili yorumu şu şekilde; “polisten vali olmaz.” Tabii bunun üzerine makus talihi kendini bir kez daha göstermişti. Efsane vali, efsanesi olduğu şehirden sürülmüştü, yine yeniden. Bu kez devlet kim bilir, onu gerçekten kontrol altında tutmak istemişti ve bu yüzden merkez valiliğine almıştı. 

KARARTILMIŞ SUİKAST
Öyle bir vali ki kibirden kendini arındırmış, milletin karşısına takım elbiseyle değil günlük kıyafetle çıkan. Öyle bir vali ki makam için değil ideali için görev almış, kapısına ‘tıklamadan girin’ yazısı astıran. Öyle bir vali ki sürgün üstüne sürgün yiyip halen gittiği memleket için aynı azimle koşturabilen… İşte Türkiye gerçeği yüzümüze bir tokat gibi tam da bu noktada çarpıyor. Şerefli adamlar suikaste kurban gidiyor, içerideki satılmış bir takım makam sahibi maşalar vasıtasıyla olaylar örtbas ettiriliyor. Ve Recep Yazıcıoğlu da onlardan biri olmuştu. 4 şeritli yolda aracı (kendiliğinden) takla atmış ve orada vefat etmiştir. Türkiye onun gibi devlet adamını 40 asırda bir defa yetiştirir. Allah rahmet eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR