Özel okullar yüzde 65’ten fazla zam yapamayacaklarmış.

Milli Eğitim Bakanlığı ile özel öğretim kurumları temsilcileri arasında alınan karar böyleymiş.

Kararı bizzat Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer açıklamış.

Sayın Bakan, “Hem 2023 yılı enflasyon beklentisinin düşük olması hem de velilerimizin bu süreçlerde desteklenmesi bağlamında Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2023 fiyatlarının yüzde 65 olarak belirlenmesi kararını aldık” demiş.

Özel okul temsilcileri yüzde 65’i yetersiz bulmuşlar, itiraz etmişler.

Bakan, itirazları reddetmiş: “Arkadaşların tamamı bu fiyatın yetersiz olduğuyla ilgili kanaatlerini bize ifade ettiler. Ben özgür bir şekilde görüşlerini bizlerle paylaştıkları için kendilerine müteşekkirim. Ama biz hem hükümet olarak hem de Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2023 yılındaki enflasyon beklentilerini ve TÜFE’yi dikkate alarak hem de velilerimizi destekleme anlamında böyle bir karar aldık.”

Alınan karar ve açıklamalar böyle…

Peki sahada durum ne?

Değerli okurlar, baştan açık açık söyleyim; bu karar hiçbir anlam ifade etmiyor. Hikaye yani…

Şöyle ki;

Özel okullar yüzde 65 sınırına uydurup, yapacakları zammı her halükarda yapıyorlar.

Somut örnek üzerinden anlatmak gerekirse;

Ankara’da ilkokul 3. sınıf öğrencisi çocuğunu 2022-2023 eğitim öğretim dönemi için bir özel okula 20 bin liraya kayıt ettirmiş olan bir veliden, 2023-2024 dönemi için 45 bin lira istenir.

Yüzde 125 zam söz konusudur.

Veli buna itiraz eder.

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı karar var, yüzde 65’ten fazla zam yapamazsınız” der.

Aldığı cevap şudur:

“Zam oranımız yüzde 65 sınırını aşmıyor zaten.”

Veli ile okul arasındaki diyalog şöyle devam eder:

Veli: Nasıl olur, 20 binden 45 bine çıkardınız, yüzde 125 artış var burada.

Okul: Hayır efendim, ödediğiniz ücret değil liste fiyatımızdır önemli olan.

Veli: Nasıl yani?

Okul: 20 bin ödüyorsunuz evet ama liste fiyatımız 30 bindi, indirimli kayıt olmuşsunuz. 30 binden 45 bine çıkardık, yani sadece yüzde 50 zam yaptık.

Veli: Nasıl?..

***

Evet değerli okurlar, görüyorsunuz, yüzde 65 sınırı bir anlam ifade etmiyor.

Veliler ile özel okullar karşı karşıya kalıyor yine…

Özel okullar “liste fiyatı oyunu” ile yüzde 65 sınırını kolaylıkla aşabiliyorlar. (Her yıl liste fiyatını yüksek tut, kayıtları çok çok altında yap, olsun bitsin!.. )

Bir de yemek ücretleri detayı var.

Yüzde 65 kararı sadece eğitim ücreti için geçerli, yemek ücretlerini kapsamıyor.

Özel okullar bunu da lehlerine kullanıp, eğitim ücretini yüzde 65’e kadar artırırken, yemek ücretlerine çok daha yüksek oranlarda zam yapabiliyorlar.

Neticede, Milli Eğitim’in yüzde 65 kararı hiçbir anlam ifade etmiyor çünkü özel okullar yapacağını yine yapıyor.

Ama şu var:

Milli Eğitim Bakanlığı, tavan fiyata yemek ücretini de dahil eder ve liste fiyatı oyununa karşı bir tedbir alırsa ancak o zaman yüzde 65’in geçerliliği olur.

Asıl yapılması gereken de budur.

Bakanlık bunu yapar mı? Şimdiye kadar yapmadı, şimdiden sonra da pek ümidim yok doğrusu.

Neden peki?

Özel okulların maddi yönden zorlanacağından, kapanmakla karşı karşıya kalacağından endişe ediliyor sanırım.

Oysa, devlet okullarımız daha düzgün olsa; sınıf mevcutlarında, öğretmen sayılarında, temizlikte, tertip düzende ideal ölçüler yakalansa herşey çok daha güzel olacak eminim ki.

Böyle olunca özellikle alt ve orta gelir grubundan aileler çocuklarını o butik özel okullara göndermek zorunda kalmayacak, her sene kayıt parası tartışması da yaşanmayacaktır.