TİYATRO MU DARBE Mİ?
Hainlerin Türkiye’yi ele geçirmek için yaptıkları bu kanlı darbe girişimine hala tiyatro diyenlere yazıklar olsun. Türkiye’yi ateş çukuruna çekmek isteyenler emellerine kavuşamayınca bu kanlı darbe girişimine verilen bu desteği “Destan” olarak görmektense halkın direnişini “tiyatro” olarak değerlendirerek akılları sıra küçük görüp insanları kandırmaya ve tarih sayfalarında utanç verici şekilde yer almaya mahkumdurlar. O alçaklar bilmeliler ki bu açık ve net bir şekilde “kanlı bir DARBE girişimidir.”
***
15 Temmuz’da hainlerin devletimize ve milletimize yapmak istedikleri darbe girişiminin başarısız olmasıyla birlikte gördük ki hainler içimizde öbek öbek yuvalanmış ve her yere kök salmışlar. Kök saldıkları yerleri zehirleyerek çürütmüş ve oradaki insanları da “muhabbet, camia, cemiyet ve cemaat” yalanlarıyla birer hain haline getirmişler.
Başkumandanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediğin gibi bu FETÖ’nün yapısı “Tabanı: İbadet, Ortası: Ticaret, Tavanı: İhanet” olan bu oluşumun ülkemize yaptıkları her şeyiyle göz önünde…
Yıllarca beslediğimiz kardeşlik duygusuna darbe yapan bu zihniyet artık evlerinde barındırdıkları kitapları yakar hale gelmiş durumdadır.
Türkiye topyekûn bu hainlerin yalanlarına bir zaman inandı ve sahiplendi çünkü “kişi karşısındakini kendi gibi zanneder” düsturuyla kendimiz gibi sandığımız bu hainlere gönül kapılarımızı açarak onlara inandık ve güvendik fakat sırtımızdan yediğimiz bu hançerle artık hepsinin sonu gelmek zorundadır.
***
Eleştiriyi kabul etmeyen, kendinden olmayana acımayan ve gözyaşına bakmayan bu cemaat her vatandaşa ayrı ayrı yaşatmış olduğu acılar ve sıkıntılar vardır. Bendenize yaşatmış olduğu acılar ise bir zamanlar Yozgat’ta yerel gazetecilik yaptığım sıralarda Zaman Gazetesi’nin o zaman ki Yozgat temsilcisinden duyduğum ve o saatten sonra cemaate karşı beslediğim bütün duygu ve düşüncelerin bir atom bombası gibi içimde patladığı olaydır. O olayda inandığım cemaatin bir ferdini yerel gazetede köşemden eleştirdiğim için aldığım o saçma sapan “Bizden olanı eleştiremez hatta söz söylemezsiniz” tepkisi her şeyi bitirmişti. Cemaatten olan kişi o zamanın şartıyla ne kadar çok yalancı da olsa, sahtekar da olsa ve cemaatte “adam yokluğundan” bir noktaya gelmiş olduğundan kendisine söz söylemek cemaate söz söylemek olarak algılanması saçmalığı bugün gelinen MEHDİ yakıştırmasının taşrada bir örneğiydi. Kendi üyesinin sahtekarlıklarını bile eleştirmeyen hain bir cemaatin liderinin mehdi olarak görülmesinin ne kadar doğal olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
Yaptıkları kermeslerle tepsi tepsi yemeklerin üzerinden kazandıkları o burs paraları adeta 15 Temmuz’da mermi olarak üzerimize yağdı. 15 Temmuz’da devlete ve millete darbe girişiminde bulunan FETÖ’cü hainler ve işbirlikçileri öncelikle halkın kendisine ve sonrasında duygularına darbe yapmıştır. Samimi duygularla Allah rızası için inandığımız bu insanlar artık bizi bombalar ve bize mermi sıkar hale gelmiş durumdadırlar. Bu insanlar bir ihanet cemaatine dönüşmesi de aslında 40 yılı kapsayan uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Yıllardır akıllarda soru işareti olarak kalan, “Fethullah Gülen neden Türkiye’ye gelmiyor?” sorusunun cevabını da bu darbeyle çok iyi almış bulunmaktayız.
***
Bu saatten sonra ne bir parti ne bir görüş ayırt etmeksizin Hükümetimizin yanında olmak zorundayız. Yoksa bizi parçalara ayırıp yok etmek isteyenler şu anda oluşan birlik ve beraberliğimizden korkmuş durumdadır. Ve bizim bir araya gelemeyeceğimizi tanklara engel olamayacağımızı düşünenler hapishanede kendileri hakkında çıkacak olan idam kararını beklemektedir.
Biz öyle kudretli bir millet ve devletiz ki bugüne kadar tankların sürüldüğü sokaklarda insanlar kaçacak yer ararken biz tankları nasıl durduruzun peşine düşerek tanklarla savaşıp onları ele geçirmiş durumdayız. Bugüne kadar çıkan ayaklanma ya da darbelerde insanların tanklarla ezildiği görüntülerine şahit olan dünya bu darbe girişimden sonra insanların nasıl tankları ele geçirdiğini görmüştür.
Uçakların dahi üzerine binecek kadar gözü kara bir milletin ferdi olmak ve böyle bir devlette vatandaş olmak bana onur ve gurur veriyor. İyi ki o gün tankların üzerine çıkıp onları durdurabilmişiz yoksa şuan gerçekten Hizmet hareketi denen safsatanın Türkiye’yi nasıl bir çukura sürüklediğine şahit olacaktık.
***
“Ey Türk milleti!
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur…” diye Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK boşuna dememiştir.
***
Dünya şunu çok iyi görmeli ve anlamalıdır. Türkiye’nin marşında “hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” lafları boş yere yazılmamış ve “ben ezelden beridir hür yaşarım” nidası laf olsun diye o marşta yer alan bir ifade değildir.
*
Son olarak Nurullah Genç hocamın kaleminden çıkan “Uyan Artık Yiğidim” şiirinde geçen şu,
“Tasalanma yiğidim; zaman bizden yanadır,
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır ,
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır ,
Dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır” mısrası bize her şeyi açıkça anlatmaktadır.
*
Vesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.