Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya düşen bir sokak röportajında vatandaşın birisi pet şişe suyun 3 liradan satılmasını eleştiriyordu. O sırada araya giren bir vatandaş içme o zaman diye tepki göstermişti. Haliyle vatandaşta kızarak, “nasıl içmeyim su bu su” vb. gibi karşıt tepki gösterdi. Diğeri ise “sabah evden çıkarken iç yeter” gibi bir şeyler söyledi. Bu tarz şeylere gülüp geçiyoruz ama bu birçok acı gerçeği içinde barındırıyor. 

Özellikle havaların ısındığı şu günlerde küçücük bir pet şişe suya 3 lira vermek birçok vatandaşın zoruna gidiyor. Malum ekonomik şartlar ucuz su erişimine izin vermiyor. Çünkü bir pet şişe suda maliyeti üretimdeki ve lojistikteki enerji ile ambalaj masrafı oluşturuyor. Burada gerek Büyükşehir Belediyesi’ne gerek ilçe belediyelerine de büyük iş düşüyor. Aslında büyük de değil, küçük bir adım atmaları yeterli olacak. Yerel yönetimler sokak çeşmelerini artırarak, vatandaşın içilebilir suya erişimini kolaylaştırmalılar. 

Mesela Dubai’de sürdürülebilir bir gelecek için kentin plastik pet şişe kullanımını azaltmayı amaçlayan bir uygulama hayata geçirildi. Şehir geneline 40 yeni su dolum istasyonu kuruldu. Kamu ve özel sektörden 500'den fazla şirket, Dubai merkezli bu kampanyaya şimdiden ortak oldu ve pek çoğu kendi su çeşmesiyle sponsorluk yapıyor. Yani anlayacağınız yerel yönetimler küçük bir adım atarak büyük bir iş başarabilirler. Hem de sponsorluk üzerinden maliyeti de özel sektöre yükleyebilirler. Eğer Ankara’da böyle bir uygulama hayata geçirilirse hem örnek kent olma yolunda adım atılmış olunur, hem de doğaya salınan milyarlarca tek kullanımlık plastik şişelerin önüne geçilmiş olur.