Osmanlı Devleti çok uluslu büyük bir imparatorluktur. Bir çok milleti içerisinde barındıran bu imparatorluk yüz yıllar boyunca insanları din, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin içerisinde barındırmış, liyakat sahibi her insanı ayrım gözetmeksizin devletin yüksek kademelerinde görevlendirmiştir. Bu milletlerden bir tanesi de Ermeniler olmuştur. Öyle ki o dönemde Türk Milleti’nin çok sevdiği Ermenilere Millet-i Sadıka (Sadık Millet) bile denmiştir. Ermeni halkı özellikle yaptıkları ticaret ile Osmanlı ekonomisine önemli katkıda bulunmuştur.

Ancak, Osmanlı Devleti’nin Avrupalılar tarafından “Hasta Adam” olarak adlandırılmasıyla beraber, özellikle Ruslardan yardım alan Ermeniler, Anadolu’nun bir çok noktasında Türkler ve bölgede yaşayan diğer halklara karşı bir mücadelenin içerisine girmiştir. Anadolu’nun Doğu bölgesinde Ermeni halkının çoğunluğa ulaşmasını hedefleyen bu saldırılarda kadın, çocuk, yaşlı denilmeden bir katliam söz konusu olmuştur. Ermenilerin başlattığı bu saldırılarda yüzlerce insanımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yurdundan edilmiştir.

Yaşanan bu olaylar neticesinde Osmanlı Devleti çıkarttığı Tehcir Kanunu ile bölgede yaşayan Ermeni halkını, yine kendi toprakları içerisinde olan başka bölgelere göndermek zorunda kalmıştır. Bilindiği üzere “sürgün” kelimesi, bir devletin kendi topraklarında yaşayan halkını başka bir devletin sınırları içerisine göndermesiyle gerçekleşmektedir. 1915 yılında yaşanan bu göç olayı sürgün değil, tehcirdir. Ermeni halkı Osmanlı toprakları dışına çıkarılmamıştır. Her hangi bir toplu ölüm yaşanmamış, can güvenliği dikkate alınarak devletin başka bölgelerine nakledilmişlerdir.

Son günlerde yeniden gündemimizde yer bulan bu olayı Türkiye İşçi Partisi yaptığı paylaşımla farklı bir boyuta taşımıştır. Bölgede yaşayan Türk halkının katili olan, Hocalı’da yüzlerce Türk kardeşimizi şehit eden, 1915 olaylarını soykırım olarak kabul eden Ermenilere destek verilmesi, bu topraklarda yaşayan o insanların torunlarına bir hakarettir. Türkiye Cumhuriyeti seçime doğru giderken, Ermenilerin soykırım olarak kabul ettiği bu olayı destekleyen Türkiye İşçi Partisi, Anadolu halkından hangi yüzle oy isteyecektir? Komünist olduğunu iddia edenlerin, Kapitalist Amerikan Senatosunda da soykırım olarak kabul ettiği bu olaya destek vermesi oldukça şaşırtıcıdır.

Ermeniler 1915 olayını bizlere kabul ettirerek ülkemizden tazminat, hatta toprak alma girişiminde bulunmaktadır. Devletimiz her fırsatta “arşivlerimizi karşılaştıralım” derken Ermeniler üç maymunu oynamaktadır. Ancak Ermeni diasporası her fırsatta bulunduğu ülkelerde sözde soykırımı dillendirmektedir. Adaleti ile nam salmış Osmanlı Devletinde kimse mazlum durumuna düşmemiştir. Soykırım yaşanmamıştır.

Yazımı sonlandırırken Ermenistan sınır kapımıza bir an önce Talat Paşa’nın isminin verilmesini diliyor, Talat Paşa’yı ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.