20 Haziran 2024 tarihinde yazdığım “Bizim Çocuklar Desteklenmeli” başlıklı yazım sonrasında, yine yanılmadığımı gördüm. A Milli Takımımızın UEFA EURO 2024 Elemeleri kapsamında mücadele ettiği müsabakalar sonrasında, ortalık yangın yerine döndü.

Arda Güler’e sahip çıkılması ve teknik direktör Montella ‘nın eleştirilmesi ile devam eden süreç; A Milli Takım’da forma giyen ve A Milli Takım’da forma giymeyen oyuncular arasında yaşanan gerilime evrildi.
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından da Arda Güler ile ilgili olarak yapılan açıklamalar sonrasında, sakatlıklar ve oynamayan oyuncular hakkında da duyurular yayınlandı. Futbolun doğası gereği; sakatlıklar, hastalıklar ve bir takım sağlık problemleri yaşanabilmektedir.

Ancak bu durumu A Milli Takım’da forma giyen ve sanki kendi isteği ile A Milli Takım’da forma giymemek için “sakat” taklidi yapıyor gibi lanse edilen futbolcular üzerinden eleştiri yağmuru haline getirmek, A Milli Takım’a ve ülkemiz Türkiye’ye zarar vermektedir.

Yıllar öncesinde bizi birleştiren A Milli Takım ruhu, ne oldu bilmiyorum ama birkaç yıl öncesinden başlayan süreç ile hepimizi birbirimize düşürdü.

Milliyetçilik ve Türk olma kavramlarına bu kadar sahip çıkarken, futbol üzerinden ülkemize zarar verici hamleler de bulunarak, holiganlık yapmak bizi geriye götürmekten başka bir duruma sokmamaktadır.

Geçtiğimiz hafta yazımda; “Ülke olarak birbirimize destek olmamız gereken çok önemli bir sürecin içerisindeyiz. Futbolu takip edelim veya etmeliyim; ülkemiz adına büyük bir mücadele verdiğimiz bu önemli süreci “hep birlikte” takip etmeli ve desteklerimizi paylaşmalıyız.” İfadelerini kullanmıştım.
Ama yanıldığımı görüyorum. Söz konusu süreç, geçtiğimiz haftaya göre daha kötü bir hale girdi ve içinden çıkılamaz bir duruma doğru sürüklendi.

İlk maçta başarı dilekleri havada uçuşurken, alınan Portekiz mağlubiyeti sonrasında eleştiriler kara bulutlar gibi yayıldı ve A Milli Takım cephesinden, tüm Türkiye’yi etkiledi.

Futbol ve futbolculuk içerisinde kazanmak ve kaybetmek seçenekler ötesinde değildir. Bu yüzden kazanmak veya kaybetmek olası durumlar olarak bilinir. Bunu Türk futbolcularımızı eleştirmek veya ağır eleştirmek üzerinden kullanmak; hiçbir takım taraftarına yakışmaz.

Futbolcu oynayabilir veya oynayamaz. Oynayamayan futbolcu için, oynayan futbolcu üzerinden “o olsaydı daha iyi oynardı” gibi eleştiri yaparken, biraz da A Milli Takım’a seçilmeyen oyuncu üzerinden düşünmek lazım.

Gelişim, oyun analizi, teknik direktör tercihi ve pozisyon derinliği gibi detaylar da düşünülmelidir. Eğer gerçekten bu gibi durumları göz önüne alırsak, daha sağlıklı kararlar verebiliriz diye düşünüyorum.

A Milli Takımımıza bu süreçte başarı dileklerimi yeniliyor ve mücadele veren tüm futbolcularımıza kolaylıklar diliyorum.