Sendikaların hayatımızdaki rolü
sendikalar hayatımızın bir yerlerine müdahil olduklarından beri, güçlü ses olmaları yönünde sürekli telkinlerde bulunduk. Bir sendikanın temsil makamında olmasını sağlayan, o sendikanın devlette olan yetkisiyle ilgilidir. Çoğu zaman eleştirdiğimiz, istediklerimizi hayata geçirmede yavaş olduğunu düşündüğümüz, talepler karşısında kızıp, sendikayı sıfırla çarpmalarımız da var. Fakat din görevlilerine sendikalı olma hakkını verme mücadelesi çok uzun bir süreye dayanmıyor. Özellikle Din görevlilerine sendika olma yolunu öğreten ve bu uğraşlarında samimi olduğunu düşündüğüm liderlerden dolayı din görevlileri için sürekli kazanımlar söz konusu. Biz din görevlileri sendikasını, eğitim sendikalarıyla yarıştıra biliyorsak, bu ülkenin kuruluşundan itibaren eğitimcilerin var olan sendikasına karşı, din görevlileri sendikalarını da görebiliyorsak bu büyük bir başarıdır.
Dikkat ederseniz, çoğu arkadaşımız öğretmenlerde var, bizde yok ifadelerini kullanıyor. Bu ifadenin kullanılması bile büyük bir başarıdır. Çünkü din alanında sendika olmaz diyenler, çoğu zaman memur hakları ile ilgili sendikalarından destek almaktalar. Ve din alanında sendika olmaz diyenlerin memur olup, olmadıklarını tekrar gözden geçirmeleri gerekir. Doğrusu yıllarca bu ülkede devletten para alarak çalışanlar memur sayılırken, din görevlileri asla memur statüsünde görülmedi. Bu yaklaşım din görevlilerinde sendika olmamalı diyenlere tekrar düşünme hakkını veriyor.
Bugün öğretmenlerle, din görevlilerinin aldıkları aylığa baktığımızda bariz farklar görülmemekte. Peki, yıllar öncesinde memur hakları için sendikalarla örgütlenen eğitimciler haklarını söke söke alırken, maaşlarında din görevlilerini ikiye, hatta üçe katlarken din görevlileri neden yetimdi? Tek soru bu… Cevabı ise örgütlü olan bir toplum, hakları noktasında gür ses olurlar, örgütsüzlerse kısık sesler olurlar. İşte din görevlilerinin en büyük başarısı, kısık seslerden gür seslere doğru yol almalarından ibarettir.
Müftüler din görevlilerine farklı davranırken, köy muhtarları amirleri olurken, cami dernekleri imamı kısıtlayıp robota çevirmek isterken ve imam müftünün odasının önünden geçmeye bile cesaret etmezken, bugünlerde örgütlü olmanın verdiği güçle farklılıklar söz konusu. Tam manada saydığım üç madde üzerinde başarı söz konusu olmasa da, eskiye nazaran düzelmenin olduğu da belirginlik kazanmakta.
Din görevlileri bu ülkede memur sendikalarına toplu görüşmeden, toplu sözleşmeye geçiş sürecini yaşatmıştır. 1 Milyon 111 hedefinde olan Türkiye’nin en büyük Konfederasyonu Memur-Sen, konfederasyon olma hakkını ve yetkili olma hakkını din görevlilerinin sendikası olan Diyanet-Sen tarafından sağlamıştır. Bir nevi eğitimcileri devletin masasına oturtan, sağlıkçıları devletle muhatap duruma getiren ve 11 Memur kolunda yetkili olmak için örnek olan tek sendika, din görevlileri sendikasıdır. Bu durum kısık sesin, gür sese dönüşmesine örnektir.
Bugünlerde toplu sözleşmeler devam etmekte. Diyanet-Sen yetkili sendika olarak, din görevlilerinin haklarını savunmakta. Bazı noktalarda devlet nasıl olsa verir ifadelerini kullanan arkadaşlarıma, bu günlerde teklif makamının kim olduğunu, icra makamında kimin oturduğunu iyi okumaları, iyi görmeleri gerekmekte.
Kısaca teklif olmazsa, yol çizilmezse kazanım kendiliğinden gelmemekte. Yetkili sendikalar Rotasyon gibi bir beladan kurtulma yolunu seçerken, önce din görevlilerine uygulanan rotasyondan geri adım attırmayı başarırken, arkasından eğitimcilerin de aynı başarıyı elde etmesini sağlamakla yine örnek olduklarını tescillediler.
Sendikal manada rotasyonu siyasetle yorumlayanlara küçük bir cevap; sendikalar yanlış gördüklerini neye mal olursa olsun, vazgeçirmek için çalışırlar. Bu üyelerin istediği bir taleptir. Bu aynı zamanda tek seslerin gür ses olup mücadele verdiği bir alandır.
Bir çok maddenin genel olarak ele alındığı, fakat din görevlilerini ilgilendiren yirmiye yakın maddede başarılı bir sonuç çıkmasını umuyorum. Ben şahsi fikrim olarak verilen mücadeleyi önemseyen, hizmet noktasında bütün din görevlilerini ilgilendiren bu durum karşısında aykırı ifadeler yerine, yetkili olan sendikaya destek verilmesini savunanlardanım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.