Osmanlı Devleti’nin resmi olarak son bulmasıyla beraber Ortadoğu’da emperyalist devletlerin kontrolünde yeni devletler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu devletlerden bir tanesi de Irak Devleti’dir. Osmanlı’nın yüzyıllar boyunca hüküm sürdüğü bu topraklarda Araplar, Türkler ve Kürtler birlik ve beraberlik içerisinde yaşamıştır. Elbette ki Osmanlı’nın bölgeden ayrılmasıyla beraber küresel güçler bölgeyi daha kolay yönetmek için bu milletler arasına nifak sokmuş, o dönemden itibaren bölgede huzur sağlanamıştır.

Irak’ın büyük Türk Milleti ile olan münasebeti elbette ki Osmanlı ile sınırlı değildir. Orta Asya’dan Anadolu’ya doğru göç eden boyların bir kısmı bölgede kalmıştır. Günümüzde Kerkük, Musul ve Süleymaniye başta olmak üzere bölgede Türk nüfusu azımsanmayacak seviyededir. Her ne kadar günümüzde emperyalist güçlerin baskısıyla bölgede Türk nüfusu sindirilmeye çalışılsa da binlerce yıldır o topraklarda yaşayan Türkmen kardeşlerimiz, arkalarında Türkiye’nin de gücünü hissederek bölgede mücadelelerini sürdürmektedir. Irak bölgesi ile gönül bağımız ilk günki gibi devam etmektedir. İngilizlerin ellerinde cetvelle resmi olarak belirledikleri sınırlar Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgeyle olan bağını koparamaya yetmeyecektir.

Irak Devleti, İngiliz mandasından kurtulduğu 1932 yılından beri ne yazık ki emperyalist devletlerin baskısından kurtulamamıştır. Bölgede bulunan petrolü elde etmek için emperyalist güçler sıraya girmiştir. Özellikle Amerika’nın 2003 yılında Irak’ı işgal etmesiyle birlikte bölgede kadın, çocuk, yaşlı demeden binlerce Irak vatandaşı hayatını kaybetmiştir. Bu sürecin devamında bölgede bulunan Kürtler, Amerika’nın da desteğiyle kendi özerk yönetimlerini kurmayı başarmıştır. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi bölgede Kürtleri temsil etmektedir. Elbette ki bu özerk yapının kurulması Türkiye Cumhuriyeti pek sıcak bakmıyordu. Çünkü 1984’den itibaren Türkiye’nin doğusu ve Irak’ın kuzeyinde terör eylemleri düzenleyen terör örgütü için avantajlı bir durum olarak gözükmekteydi.

Zaman içerisinde Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerini güçlendiren Türkiye Cumhuriyeti bu durumu kendi faydasına çevirmeyi bilmiştir. Bölgede hakimiyet sağlamak isteyen terör örgütü ile peşmergeler arasında sık sık çatışmalar yaşanmaktadır. Elbette ki bu durumda Türkiye’nin de payı büyüktür. Nitekim Hendek Operasyonlarından sonra başlayan operasyonlarla bölge içerisinde terör eylemi yapamaz hale gelen terör örgütü mensupları Kuzey Irak’a geçmek zorunda kalmıştır. Daha sonrasında kahraman Türk askerinin düzenlediği Pençe ve Pençe Kilit operasyonlarıyla örgüt Kuzey Irak’ta, mehmetçik ile peşmerge güçlerinin arasında sıkışmış kalmıştır.

Kahraman Türk Ordusu’nun kısa zamanda Irak bölgesinde de terörü bitireceği ve bölgeye huzur getireceği açıktır. Irak bölgesi büyük Türk Milleti için önemlidir. Türkmen kardeşlerimizle gönlümüz her zaman birdir. Yüzlerce yıl hüküm sürdüğümüz toprakları emperyalistlere, maşa olarak kullandıkları terör örgütünün keyfine bırakacağımızı kimse düşünmesin.