Muhtar bile olamazken Cumhurbaşkanı seçilmek
Okumakta olduğunuz satırlar, İktidar Partisinin Cumhurbaşkanı adayı henüz açıklanmamışken yazılmıştı. Ama siz bu satırları okurken Cumhurbaşkanı muhtemel adayı açıklanmış olacaktır. Bugün Ankara Ticaret Odasının Söğütözü Tesislerinde düzenlenen törenle Tayyip Bey’in adaylığı kesinleşmiş olacaktır.
Cumhuriyet döneminin son on iki yılına damgasını vurdu, farklı lider portresi ile tarihe adını büyük harflerle yazdırdı Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanlığı yarışında ipi göğüsleyen olacaktır.
Millet iradesi ile seçilen bir cumhurbaşkanının öncekilerden farklı konumda bulunması yerinde ve pek tabiidir. Ama en önemlisi halkın iradesi ile seçilen Tayyip Beyin Cumhurbaşkanlığı kendisine yakışacak ve ülkenin geleceğine faydalı işler yapacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başladığı siyaset serüveninde sadece yurt içinde değil, yurt dışında bile Türkiye’yi olağan üstü zirvelere taşıdı. Milletler arası yarışta uyguladığı politikalarla, itibarı yüksek, sözü dinlenen bir Türkiye var bugün.
Tayyip Bey, birilerinin elinden tutarak bugünkü konuma getirilmedi. Bilinen gerçek şu ki yüklendiği misyonla gösterdiği gayret ve emekle bir lider olarak sürekli önüne çıkarılan engelleri aşarak Cumhurbaşkanlığına yürümektedir. Siyasî hayatında önüne çıkarılan krizleri çözerek, artık kriz gelmeden önlem alan bir devlet adamı.
Aslında Tayyip Bey, sırtında ateşten gömlekle hayatını sürdürmektedir. Kendinden önceki hükümetler ve liderlerden farklı uygulamaları ve tavrı ile bugün adaylığı açıklanacak. Kimliği, kişiliği, liderliği ve temsil yeteneği ile Cumhurbaşkanlığında görev yapması beklenmektedir.
İlk kez bu seçimde insanlar tatilde bile tercihini gösterecektir. Ama en önemlisi yarım asırdır hayatlarını yurt dışında kazanan ve sadece bir oy için yurda gelenler artık bulundukları ülkelerde, üç milyon insan oy kullanacak, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacaklar.
Seçim kampanyası sürecinde siyasi partiler ittifak yapabilmektedirler. Siyasi tarihimizde zıt görüşlerin sahibi olarak bilinen CHP ve MHP ithal bir aday üzerinde ittifak etmiş bulunmaktadırlar. MHP sonraki seçimlerde içine düşürüldüğü ittifakı açık ve gizli yönleriyle açıklamak zorundadır. Demokrasi ve siyaset yarışında, MHP’nin CHP ile konusu sadece Tayyip Erdoğan karşıtlığı olan bir ittifak, hemen unutulacak gibi değil, şimdiden zihinlere kazınmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri Cumhurbaşkanlığı seçimleri millet iradesine baskı unsuru olarak cereyan etmiş ve hatta ihtilal sebebi sayılmıştır. 12 Eylül 1980 darbesinin gerekçelerinden birisi de TBMM nin bir cumhurbaşkanı seçememiş olması kayda geçmiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ayırıcı yönlerinden birisi de ilk kez bu seçimlerde otuz yıldan beri kendilerini dinin ve dindarın sesi olarak biraz gözyaşı biraz sümükle karışık cennetten parsel pazarlayan ve 17 Aralık 2013 tarihinde ipliği pazara çıkanların gerçek niyetlerinin ve gerçek yüzlerinin okunmasına sebep olacaktır. Çünkü ayakta kalmayı Tayyip Beyin siyasetten silinmesine bağlı gören, HDP ve İP ’den daha şedit yayın yapmakta ve kulis çevirmektedirler.
Seçimin en önemli yönü ise, hakkında “Muhtar bile olamayacak.” manşeti atılan güçlü irade sahibi bir kişi Cumhurbaşkanı seçilmektedir. Milletin muhabbetine mazhar olarak seçiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Türk halkının rüştünün ispatıdır.
On Ağustos sonrası bazı çevrelerin, özellikle paralel yapının hangi konuları gündeme getirecekleri merak bile edilmiyor ama ortaya çıkacak milli irade karşısında kuracakları fitne ocaklarında, şeytani düşüncelerini servis edeceklerini milletimiz bir kez daha yakinen görecektir.
Gerek seçim sürecinin ve gerekse seçim sonucunun milletimize, memleketimize ve insanlığa hayırlı olması niyaz ve dileğimizdir.
GÜNÜN HİKMETİ
“Hak tecelli eyleyince her işi asan eder
Halk ider esbabını bir lahzada ihsan eder.”
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.