Çin Konsolosluğuna protestoya giden Doğu Türkistanlı eylemci kardeşlerimize yönelik emniyet müdürünün “sizi aşağıya süpüreceğiz” “önce gözaltına alacağız, sonra sınır dışı edeceğiz” gibi şuursuz söylemleri bizleri derinden üzmüştü. Çok geçmeden bu emniyet müdürünün kendisi görevinden “süpürüldü.”

Mazlum coğrafyalar adına birçok eyleme katılmış biri olarak, amirlerin emriyle en sert polis tepkisiyle karşılaştığımız eylemler  başından bu yana Doğu Türkistan eylemleri olmuştur. Filistin için gittiğimiz eylemlerde herhangi bir polis tepkisine maruz kaldığımızı hatırlamıyorum.

Türk Polisi’nin, Türk yurdu olan Doğu Türkistan’ın vatansever evlatlarına, kandaşları olan Uygur Türklerine karşı, emniyet müdürleri tarafından zor kullanma emrine tabii tutulmaları da inanıyor ve görüyorum ki kendilerinin de hoşuna gitmeyen bir durumdur. 

Birçok Doğu Türkistan eyleminde, amirlerin sert ve şuursuz söylemleri gündem olmaktaydı. Bu seriye artık son verilmesi adına, yapılan görevden alma işlemi için devlet yetkililerine teşekkür ediyorum. 

Türk yurdunda bütün mazlum coğrafyalar serbestçe seslerini duyururken mazlum Türklerin de seslerini duyurma hakkı olduğunun unutulmamasını, protestolar için uygulanan yasal işlemlerde mazlum milletler arasında asla ayrım yapılmamasını talep ediyorum. 

Bu durumlar karşısında sesini çıkarmayanlar için bir kez daha “NE OLDU MÜSLÜMAN HİÇ SESİN ÇIKMIYOR! YOKSA UYGUR, TÜRK DİYE ÜMMET Mİ SAYILMIYOR?” diye haykırmak istiyorum.

KAHROLSUN KIZIL ÇİN! 

KAHROLSUN KIZIL VE KARA EMPERYALİZM! 

KAHROLSUN BUNLARIN YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİ!

YAŞASIN UYGUR TÜRKLERİNİN İNSANCA, İSLÂMCA VE TÜRKÇE YAŞAMA HAKKI! 

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ DOĞU TÜRKİSTAN!