Kibir ve gurur
Dinimiz İslam, kibir ve gururu müminlere yasaklamıştır. Çünkü yüce dinimiz insanlara alçak gönüllü olmayı öğütlemiş, kibir ve gururdan da uzak durmalarını istemiştir. Müslüman insan tevazu ve hoşgörülü olmak zorundadır.
Peygamber Efendimize bağlanmış onun emir ve yasaklarına uymuş kişiler için bunlar böyledir. Bilindiği gibi kibir; büyüklenmek, kendini beğenmek, gurur ise aldanmak, hayale kapılmak demektir.
Kibir ve gurur bizlere bir şeyler kazandırmayacağı gibi çevremizdekilere de zarar verir, verdiğimiz bu zararlar bizleri olumsuzluk olarak döner. Yaşantımızı da değiştirmek ve hallerimizi düzeltmek için çaba sarf etmeliyiz.
Malımızla, mülkümüzle, sağlığımızla, güzelliğimizle, işimizle hiçbir zaman büyüklenmeyip böbürlenmeyelim. Kalbimizde kibre ve gurura asla yer vermeyelim. Çünkü Kuranı Kerimde Yüce Allah (C.C) şöyle buyuruyor:
”Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme, şüphesiz Allah kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez Lokman Suresi 18 ayet. Rahmanın (has) kulları onlardır ki yeryüzünde tevazu ile yürürler.” (Furkan Suresi 63 ayet)
Kuran’da Yüce Allah böyle buyuruyor. Kuran bizlere kibir ve gururu manevi hastalık olarak görür. Bizler kibir ve gururu kalbimizden hallerimizden atalım. Allah ve Peygamberin yoluna tabi olalım. İnsanları sevip saygı duyalım.
Küçüklerimize ve büyüklerimize gerektiği gibi davranalım. İnsanları sevip saygı duyalım, gönüllerimizi Allah’a bağlayalım. Allah’ın rızasını kazanmak için çalışıp çaba gösterelim. Selam ve Dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.