Önce kendi kurallarıyla at koşturanları seyrettik. Sonra sonlarını seyrediyoruz. Ne kıymetli bir neslin torunlarıymışız da farkında değilmişiz, ya da ne kıymetli topraklarımız varmış da umurumuzda değilmiş.

Kurdurulmuş ya da kurulmuş hükümetlerin Türkçe ezan sevdalarıyla mı başladı bu sıkıntılar, yoksa daha öncesinde kurulmuş düzene emredersin diyenleri başımıza kıymetli ettiğimiz zamanlar mı?

Memleketin kendi sorunlarını başkaları çözümleyecekse demokrasi kavramına ne kadar kendimizi alıştırdığımızı kanıtlamış olmayız mı? ya da Bazılarının dünyada bütün sorunların, bütün devinimlerin baş aktörü haline getirdiği Amerika, ne kadar da hızlı girmiş beyinlerimize, evlerimize, odalarımıza, giyindiklerimize… Böylelikle arınmak zor olsa gerek… Bu konu çok dağıldı efendim diyorsundur eminim ama öyle değil işte… Turgut Özal hükümetine Amerika kurdu diyenler, Ak Parti Hükümetine kendisi kuruldu diye bilir mi acaba? Bu memlekette bütün devinimlerin baş aktörü haline gelen Amerika bu partiyi kurmuş çok mu?

 

İnternet yoluyla her şeyi kontrol altına alan, bir bir bütün insanlığın şeceresini tutabilen bu Amerika parti kurmuş efendim… Ne büyük iş… Şaşılacak meseleler aslında bununla sınırlı da değil ki başarılı zamanlarda nedense Ak hükümet, onlara göre başarısız zamanlar da ise bazılarının kurduğu hükümet…

Anadolu’da çok güzel bir tabir vardır… Dee get derler adama, ezanı Türkçe okuttuklarında dönemin partisini Amerika kurmamıştı, memleketi söğüşlediklerinde yine Amerika yoktu, Ergenekon mimarlarının, 28 Şubatçıların baş aktörlerinin de başını çekenler yine bunlar değildi, Türbanı, başörtüsünü doğuranlar da Amerika değildi… Vay be bütün kötü şeyleri başımıza getirenler Amerika uşağı olmuyor da, vatan sevdalısı olanlar Amerika uşağı mı kesildi şimdi, taşı gediğine koyalım… De gett diyelim mi koro halinde… Ya hu bu Amerika ne de çok Türkiye’nin iyiliğini istiyormuş da haberimiz yokmuş… Adnan Menderes, Turgut Özal Hükümeti, Erdoğan Hükümeti Amerika uşağı oldu, sizin kurduklarınız kimin uşağıydı peki…

Başta kabul görmesi gereken bir gerçek varsa Müslüman akıllı olmalı denir dimi… Laiklik adı altında bütün Müslümanlık vurgularını sadece Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanına hapsedenler, evimizin çatısı altında bile dinimizi yaşamamıza izin vermeyenler vatan sevdalısı oluyor da, bu kıymete şayanlar mı kurdurulan piyon olanlar oluyor… Gülüp geçmek elde değil.

Şimdi de Başörtüsünü dert edinenleri sahneledi bütün senaryolar… Elinde pankartla neyin kafasını yaşadığını bilmeyen kullanılmış insanların aile yapılarını da çok merak ediyorum… Umardım ki sadece okusun bu arkadaşlar vatana millete hayırlı olsunlar, medeniyet vurgularını kendi giyim kuşamları etrafında şekillendirmesinler. Açık da olsa kapalı da olsa hürmeti, saygısı olsunlar isterim. Ama at gözlükleriyle hayata bakmaya çalışan bu sakatat görünümlülere sadece şaşıyorum… Örneklerini verdiğim Osmanlı torunlarının değerlerini unutturup, kendi öz benliklerinden uzaklaştırma gayretinde olan eski dönemlerin Amerikan Koleji Müdürünün sözünü tekrar hatırlatalım…

‘Osmanlı torunları unuttukları değerlerini hatırlarsa, uyudukları uykularından bir uyanırsa iste o zaman büyük Osmanlının torunlarından kork’ diyen Amerika zihniyetinin kime daha yakın olduğunu sentezlemek gerekir… Küçük beyinler Amerika kurdu der, bazılarıysa Amerika’nın yaptıklarını anlatır… Sözde değil özde bir örnek verdim bu gün. Şimdi siz karar  verin kimin neci olduğuna… Ezanı Türkçe okutanlar mı, ezanı tekrar aslına çevirenler mi? Bankaları boşaltanlar mı, IMF ye borç verecek duruma  gelenler mi, laiklik adı altında din elden gidiyor diyenler mi, açık da olsa kapalı da olsa bizim için önemli olan icraatlarıdır diyenler mi…