Feyzullah Doğru

Feyzullah Doğru

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çağrısından Kimler Rahatsız Oluyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çağrısından Kimler Rahatsız Oluyor?

Son zamanlarda aldığı kararlarla sık sık eleştirililerde bulunduğu Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan çok sert bir tepki geldi. Merkez Bankasının çeyrek puanlık indirim kararı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tatmin etmedi ve eleştirilerine bir yenisini daha ekledi.
Daha önce oturduğu lojmanı boşaltarak istifa edeceği basında büyük yankılar bulan Erdem Başçı için ''Lütfetmiş'' diyen Erdoğan, '' Merkez çeyrek puanlık bir indirim yaptı. Halbuki geçtiğimiz Ocak ayında 5,5 puanlık artışı birden yapmıştı. Gelinen noktada bunun yarısı kadar dahi indirim yapılmadı. Böyle bir şey olur mu. Bizim Merkez Bankası'nın bağımsızlığına diyeceğimiz bir şey yok. Ama nereye kadar. Milletin menfaatleri söz konusu olduğunda biz de konuşuruz. Bize karşı bağımsızlığını savunuyorsun da başka yerlere mi bağımlılığın var.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası ve Erdem Başçı arasında geçen diyaloglar büyümeye devam edecek gibi gözüküyor.
''Esnafın, çalışanın, vatandaşın hakkını korumak benim en başlıca görevimdir.'' diyen Erdoğan, ''Bu konun takipçisi olmaya ve ikazlarımızı yapmaya devam edeceğiz. Biz bu günlere istikara ve güven ile geldik. Biz bunları yaptık sende gereğini yapmak zorundasın. Bağımsızlık zırhına sığınarak bize tavır takınma. Merkez Bankası faiz konusunda yanlış yapıyor. Mevcut faiz oranları Türkiye'nin gereceğine uygun değildir. Güya riskleri azaltmak için uyguladıkları faiz oranları kendisi risk oluşturmuş durumda.'' dedi.
İşte Olayın Perde Arkasında Yaşananlar
Merkez Bankası'nın faiz politikasına ilişkin eleştiriler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan gelince malum çevreler konuyu, "bankanın bağımsızlığına" getiriyor ve asıl meselenin tartışılmasını engelliyor.
Şüphesiz, faiz kararları özünde teknik ve ekonomik gerekçelere dayanıyor. Ama neden "faiz" denilince hep aynı merkezler ses veriyor? İşte dikkat edilmesi gereken nokta burası…
2000 yılında IMF tarafından kurgulanan ve paradan para kazananları koruyan sistemin devamı için müthiş bir direnç var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman sert çıkışları ile pastanın dağılımını ve öncelikleri değiştirmeyi gündeme getiriyor!
Ne demek mi istiyorum? Şöyle açıklayayım:
Türkiye, krize girmesin diye IMF'nin yazdığı reçete 2001'de patlayınca, Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik bedeli ödendi. IMF ve arkasındaki finansör odaklar, Türkiye'ye yeni kredi açmak için belli ön şartlar ileri sürdü.
 O şartların başında, parasını Türkiye'ye yatıranların kazançlarının garanti edilmesi vardı. Objektif finansal gereklilikler dışında, ilk AK Parti hükümetlerine GSMH'ye oranla yüzde 6.5 faiz dışı fazla dayatma yapılmasının perde gerisinde bu hesap yatıyordu. Başbakanlığı sırasında Tayyip Erdoğan'ın hep sorguladığı alan da burası oldu. Ancak ekonomide manevra imkânı fazla değildi!
Bu yaşananlarından ardından Erdoğan, sadece paraya teminat veren, üretimi ıskalayan, siyasi istikrarın sağladığı avantajları tek başına kullanan, reel sektöre ise "enflasyon düşerse siz de kazanacaksınız" vaadinde bulunan küresel oyuna bir noktadan müdahale etmeyi başardı. Böylece, faizler düştü ve bütçeden ilk kez sosyal yardımlara, mega yatırımlara, eğitime ciddi kaynak aktarımı başladı. Para otoriteleri, "IMF olmazsa Merkez Bankası bizim çıkarlarımızı korusun, ötesini siz bilirsiniz" anlamına gelecek tavır değişikliği sergiledi.
Bugün olup bitene gelince... Faizin yakıcılığı, Merkez Bankası'nın bekçiliği esasen küresel sistemle sürdürülen yeni pazarlığın öncü sinyali. Ankara diyor ki, "Merkez Bankası sadece paracıları değil, üreticiyi, ihracatçıyı, çalışanı da gözetsin!" Yani, suyun akışı biraz değişsin. Hiç kuşkunuz olmasın, kur spekülasyonuna ve piyasa şantajına rağmen, para aktörleri bu yeni dağılıma razı olacaklar. 
Anlayacağınız Türkiye'yi ve Türkiye'deki tatlı kazancı feda edecek durumda gözükmüyorlar.
Günü Sözü: "Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile, iftiradan kurtulamazsın." / Shakespeare
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR