Biz müminler zaman içerisinde bela ve musibetlere maruz kalırız. Başımıza gelen belalara, musibetlere karşı sabır göstermek, müminin önemli vasıfları arasındadır. İnsan bazen ağır imtihanlara maruz kalıp sabrın metanetini koruyan bu sınavı atlatmıştır. Bela ve musibetlere karşı direnç göstermek demek olan sabır müminlerin hayatları boyunca en çok ihtiyaç duydukları erdemlerden birisidir. Her şeyden önce imtihanlara karşı sabır göstermek tam anlamı ile iman edebilmenin ve bu imanı koruyabilmenin şartıdır.

Mümin elde ettiği başarıların da karşılaştığı sıkıntının ve felaketlerin de içinde bulunduğu dünyada imtihanın bir parçası olduğunun farkında olmalıdır. Yarattığı insanın zayıf yönlerini en iyi bilen Yüce Allah bir ayeti Kerimde bu hususu şöyle açıklar;

İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir der, hayır o imtihandır fakat çokları bilmezler sıkıntıya ve külfete katlanmadan nimete erişemeyeceğine yüce Allah şöyle açıklamıştır; Ey Müminler yoksa siz sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden Cennette gireceğinizi mi sandınız, yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve onlar öyle sarsılmışlardı ki sonunda Peygamber ve beraberinde ki müminler Allah’ın yardımı ne zaman gelecek dediler.

Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır. Bakara 214 üncü ayet, başımıza gelen musibetlere sabretmek bizlerin imanını güçlendiren kalbimizi mutmain eden işlerdir. Bir kul olarak bazen sabır ve sebat gösteremesek te tam anlamda Allah’a güven duymalıyız, her darlığımızda Cenabı Allah’ın bize bir çıkış yolu vereceğini unutmamalıyız, bazen evlatlarla bazen en yakın çevremiz ile bazen de kendi içimizde yaşarız bu olumsuzlukları, ama bu durumdan çıkış yolu bulabiliyorsak bu bizim için en doğru yoldur.

Peygamber Efendimiz birçok imtihanlara maruz kalmış değişik imtihanlarla sınanmıştır. Bunlara sıkıntılara karşı sabır ve metanetli olarak yaşamıştır. Bizler de örnek olarak bu dünya hayatında Rasulullah Efendimizi örnek almalıyız, onun hayatında yaşadıklarını göz önüne getirmeliyiz. Peygamber Efendimiz hadisi şerifinde müminin hali ne hoştur, her hali kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur.

Başına sevinecek bir hal geldiğinde şükreder onun için hayır olur, başına bir sıkıntı geldiğinde ona da sabreder buda onun için hayır olur. Her zorluğa sıkıntıya Allah’ın yardımı ile sabreden her daim ona güvenen bir kul olabilmek dileği ile. Selam ve Dua ile.