Hoşgörü ve Sabır
Değişen yaşam şartları halk arasında artan sosyal medya bağımlılığı ve belki de en önemlisi “bana ne” demek asırlardır gelen hoş görü kültürünü geri plana attı. Asırlardır Türk İslam coğrafyası olan Anadolu hoş görüsü ve komşuluk ilişkileri ile dünya ya örnek olan bir coğrafya olmuştur. Geçmişten bu güne getirdiğimiz Türk-İslam edep ve hoşgörü anlayışı değişen yaşam şartlarıyla geri plana atılmış gibi duruyor.
Her geçen gün gazete manşetlerine ve haberlerimize konu olan şiddet bunun en büyük göstergelerinden birisi oldu. Hoşgörü ve sabrın kaybolup giden en büyük değerimiz odluğunu gösteriyor. Her gün trafikte, mahallede, okulda ve çalışma ortamında çıkan kavgalar unuttuğumuz bazı değerlerin yeniden hatırlanmasını gerektiğini gösteriyor bize. Eskiden aile bağları güçlü olurdu. Evlerde anne babalara ve çocuklara karşı olan bir saygı ve sevgi kavramı birçok olayı düzenlerdi. Aile içi olan saygı ve sevgi sokağa yansır komşularımız arsında güçlü bir bağ olurdu. Çocuklar çok rahat bir şekilde birbirine emanet olarak sokaklarda oynaya bilirdi. Çünkü aileler şunu bilirdi komşu da senin gibiydi ve senin çocuğuna kendi çocuğu gibi sahip çıkardı.
Diyoruz ya gelişen zaman çağımızın insanlara öğrettiği yalnızlık hissi komşuluk kavramını ve hoşgörüyü de alıp gitti. Hoş görünün ve sabrın anavatanı olan Anadolu coğrafyasında kaybolan değerler güçsüze uygulanan şiddet ne bu milletin değerlerine nede inancına yakışmıyor. Anadolu coğrafyası Türk-İslam kültürünün temelini oluşturan evliya ve erenlere ev sahipliği yapan bir coğrafya hoş görüsü ile insanlığa örnek olmuş birçok değerli bilgini yetiştiren bir coğrafyadır. ‘Ne olursan ol gel’ diyen bir Mevlana’dan, ceylanla aslanı aynı yerde yaşamasına sağlayan Hacı Bektaş Veli’den, sabrın ve tasavvufun simgesi Yunus Emre ve nice âlimden bu günlere gelmek insanlarımız da kaybolan hoş görü kültürünü, düşen eğitim seviyesini ve yitip giden sabrı gösteriyor.
Kaybolup giden değerlerimiz, kültürümüz, sabrımız ve aileden başlayıp toplum içinde sürmesi gerek saygımızın azalması hem şiddeti artırıp insanlara topluma zarar verirken topluma önlenemeyen sorunlar bırakıyor. Toplum olarak biran önce şiddete son vermeliyiz. Nereden nereye geldik eskiden böyle değildi demek yerine yeniden Anadolu’nun bütün milletlere örnek olan hoş görü ve sabır kültürü toplum üzerinde etkin kılınmalı. Bilinmeli ki ailede olan bağlar toplumu korur. Toplum olarak diğer milletlere örnek olan Türk aile kavramını korumalıyız. Hoşgörülü sabırlı olup insanlarla beraber yaşamanın gerekliliklerini topluma yansıtmalıyız.