Geçtiğimiz haftaki yazımda çocuklar ve çocuk kitapları konusunu ele almıştım. Bu hafta da 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü dolayısıyla çocuklar konusuna devam edeceğim. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların hak ihlallerini gündeme taşımak ve çocuk haklarını korumak adına 20 Kasım 1989 tarihinden bu yana 20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor. 

Dünyada özellikle yoksulluk, açlık ve savaş gibi durumlardan dolayı yaşam mücadelesinde olan çocukları korumak ve bu çocukların yaşam koşullarını iyileştirmek için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda “Çocuk Hakları Sözleşmesi” imzalandı. Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve haklara sahip olması gerektiği için 193 ülke tarafından imzalanan bu sözleşme en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası sözleşme olma özelliğine sahip. Çünkü çocuklar bu dünyanın geleceğidir. Zaten 1989 yılına kadar çocuk hakları ile ilgili uluslararası bir sözleşme olmaması da ilginçtir. 

Tüm dünya olarak çocukların cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal sınıfına bakılmaksızın haklarını korumalı, onlara daha güzel bir dünya hazırlamalı ve hepsinin yaşam koşullarını iyileştirmeliyiz. Hala günümüzde hemen hemen bütün ülkelerde çocuk işçiler görebiliyoruz. Sadece bu da değil her gün bir çocuğa yönelik işlenmiş suç görebiliyoruz. Çocuğa şiddeti, çocuk istismarı gibi birçok haber görüyoruz. 

Bizim sadece kendi çocuklarımızı değil tüm çocukları korumamız gerekiyor. Toplumun bireyleri olarak bir çocuğun hakkının gasp edildiğini gördüğümüzde o hakkı çocuğa geri verebilmek adına eyleme geçmemiz gerekiyor. Çocuk hakları ile ilgili olaylarda bazen “Kendi ailesi uğraşsın”, “bana yardım eden olmadı” gibi cümleler duyuyorum. Bu cümleleri kurma şansımız yok. Çünkü gelecek o çocukların elinde. Ayrıca her çocuk aynı koşullar, aynı şartlar altında dünyaya gelmiyor. Özellikle zor şartlar altında yaşam mücadelesi içinde olan çocuklara yardım eli uzatmalıyız. 

Çocuklarımıza sadece anlık maddi desteklerle yardımcı olmak da yetmiyor. UNICEF verilerine göre 2040 yılında iklim sorunlarından dolayı 4 çocuktan 1’inin temiz suya erişimi olmayacak. Yani bu şu demek aslında siz su israfını önleyerek, iklim krizi için eylemlerde bulunarak, hava kirliliğini azaltarak da çocuklara yardım etmiş oluyorsunuz. Çocuklarımız bugünün tohumlarıdır ve ileride ağaç olup meyve verecek olan da onlardır. Bu yüzden onların güzel büyümesi ve yarının havası olabilmeleri için tüm haklarını korumalı ve maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamayız.
Çocukların en büyük ihtiyaçlarından biri de sevilmektir. Aslında bütün insanlarda sevilmek bir ihtiyaçtır ama özellikle çocuklarda bu ihtiyaç çok daha önemlidir.

Bir çocuk için en büyük mutluluk sevildiğini bilmektir ve her çocuk sevgiye muhtaçtır. Bu yüzden lütfen çocuklarımızı sevelim ve bunu belli ederek ona hissettirerek yapalım. Sadece uzaktan sevmek yetmez gidip başını da okşayalım. Geleceğin iyiliği ve mutluluğu şimdiki çocukların haklarının korunması ve sevgi ile büyütülmesine bağlıdır. Bu vesileyle dünyadaki tüm çocukların ihtiyaçlarının karşılanmasını temenni ediyor ve Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyorum.