HOŞ GELDİN GÖNÜLLER SULTANI RAMAZAN
İnsan davranışları, sosyal olayların etkisindedir. Müslüman içinde yaşadığı toplumu hem etkiler, hem de etkilenir. Bu etkilenme temel kuralları değiştirmez. İslâm’ın temel öğretileri ve ilkeleri ile sosyal ilimler ve öğretileri birbiri ile çelişmez. Aksine çağdaş ilimler ve teknolojinin gelişmesi İslâm’ın temel değerlerini güçlendirmektedir.
İslâm’ın temel akidelerinden birisi de “Hükümranlık Allah’ındır. İnsan Allah’ın kendisine verdiği mülkte O’nun koyduğu kurallara göre hareket etmek mecburiyetindedir.” Söz konusu kurallara uyulduğu sürece kendilerine cennet vaat edilmiştir.
İyilik ve hasenat için sevap, günah için ceza vardır. Günah ve sevap sadece müminler için geçerli kurallardır. Mümin olmayan birisi için günah ve sevap düşünülemez.
Günahla ruhlarını kirletenler için arınma mevsimleri vardır. Üç aylar ve özelikle ramazan günleri gerçek anlamda arınma ve arınmadan dolayı kurtuluş mevsimidir. Kutlu ay ramazanın gelişi coşku ile karşılanır. Gönüllerde ayrı bir yeri ve makamı vardır.
Hicaz bölgesinde “yakıcı ateş” anlamında kullanılan Ramazan, günahları yakarak müminleri aydınlığa ve felaha götüren bir aylık sürenin adıdır.
“Ramazan” kavram olarak müminlerin kalplerinde bir sürur ve gönüllerinde mutluluk rüzgârı dalgalandırır. Ramazan, düşüncede, davranışlarda iyilik, güzellik, yardımlaşma, hoş görü, barış ve kardeşlik çağrıştırır.
Ramazan yaklaşırken hazırlık için arınma istasyonlarından geçilir. Regaip, Berat, Miraç geceleri Ramazan’ı karşılarken birer ikaz ve arınma merkezleridir.
Ramazanı öteki aylardan ayıran en önemli özelliği, kendisine Kur’an ayı denilmesidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim bundan tam 1445 yıl önce Allah tarafından bir ramazan gecesi Dünya semasına indirilmiştir. Bu indirilmeden dolayı o geceye “değeri yüksek” anlamında “İçinde kadir gecesi bulunmayan bir aydan daha hayırlı kadir gecesi” denilmekte ve hakkında müstakil bir sure mevcuttur. Ramazan, rahmet ayıdır. Bu ay dolayısı ile Allah’ın rahmeti kâinatı kuşatır.
Ramazan aynı zamanda ayların sultanıdır. Ramazan yardımlaşma ayıdır. İnsanlar en çok bu ayda yardımlaşırlar. Ramazan Bereket ayıdır. İlk günden itibaren ramazanın bereketini mutfakta ve sofrada görülmektedir. Dalga dalga evreni kuşatmaktadır.
Ramazan insanın kul olarak yaratıcısı olan Allah’a en yakın olduğu mevsimdir. Çünkü işlediği günahlarla yaratıcısı ile arasına perde çeken insan, bu ayda tövbe ederek Allah’a yakınlaşmaktadır.
Ramazanın ilk gününden başlayarak her saati, günü bir değer, bir imkân bilinerek ve inanılarak kıymetine inanılır, bilinir ve takdir edilir. Oruç sadece aç kalmak değildir. Midenin aç bırakılmasının dışında elin, gözün, kulağın ve öteki organların alışkanlıklarına mani olmak gerçek anlamda oruç tutturmaktır. Açlık duygusu ile başkalarını da düşünmek ve paylaşmaktır.
Ramazan ayı süresince kazanılan davranışlar ramazan sonrası da sürdürülmeli ve bu davranışlar, hayatın bir parçası olarak kalmalıdır. Ramazanının değeri ve kazanımları böyle makbul olur. Ruhen ve fiziken, arınmış olarak Ramazana kavuşmaktan dolayı Allah’a hamd ve şükr ediyoruz.
Yarın kendisiyle bir kez daha buluşacağımız Ramazan, önemli arınma kurumudur. On bir ay ruhlarını kirletenler ve bu kirlilikten arınmak isteyen biz kullar, en önemlisi Hakk’a vuslatı hedefleyenler için önemli bir fırsat iklimidir. Bu fırsatı değerlendirmek için oruçla beraber çok Kur’an okumalı, dinlemeli, gerçek manada samimi olarak Allah’a yönelmeli ve tevbe etmeli ama en çok dua edilmelidir.
“Allahım, sen affetmeği seversin, beni de affet.
Allahım, bizi, çocuklarımızı ve bütün müminleri korktuklarından emin, umduklarına nail et.
Allah’ım Müslümanlara Müslümanlık nimetinin farkında olmaları için intibah ver.
Kafirleri zelil ve perişan Müslümanları galip ve muzaffer eyle.
Ramazan ayını beratımıza vesile kıl.
Acılar içinde kıvranan başta Irak, Suriye, Mısır, Doğu Türkistan, Arakan olmak üzere tüm Müslümanlara merhametinle yardım eyle. Ramazan dolayısı ile başta oruçlarımız olmak üzere amellerimizi ve dualarımızı kabul buyur. Amin. Ya Muin.”
Ramazanınızı en içten dua ve niyetlerle tebrik ediyor selam ve muhabbetlerimi sunuyorum.
GÜNÜN HİKMETİ
“Bizim imanımızdan dolayı duyduğumuz lezzetin çok az bir miktarını kâfirler tadabilseydi tamamına sahip olmak için bizimle savaşırlardı.” İbrahim B. Ethem
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.