Hepsi De Şeytanın Pisliğinin Peşinde!
Suriye’de bu gidiş nereye? Bölgedeki durumu en iyi özetleyen söz Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi.
Başbakan Davutoğlu, ; “Suriye meselesi farklı ülkelerin tarafları desteklediği savaş olmaktan çıkıp uluslararası sorun olarak algılanmalı” dediğinde aslında durumun ne noktada olduğunu en iyi özetleyen açıklama oldu.
Birçok ülke meselenin başka bir boyutundan bakarken, bu açıdan baktığımızda hiçbir değerlendirme yapılmadığını görüyoruz.
Türkiye’nin kapılarını açtığı ilk günden bu yana iki milyondan fazla Suriyeli topraklarımızda yaşamaya başladı. Sadece ve sadece birkaç bin kişinin kapılarına dayanmasıyla Avrupa ülkeleri paniğe kapmış durumda.
Yaklaşık 5 yıldır üç maymunu oynayan Avrupa bize gelmesinler de bir ne gerekiyorsa yaparız demeye başladı. Peki, bu batının korkusu neden kaynaklanıyor?
Nedenini öğrenmek için büyük bir çaba harcamaya gerek yok. Derilerinin esmerleşmesinden korkuyorlar. Sınırlara duvar örüp, tel örgü çekip dünyanın bu tarafında, kendilerinin de doğrudan içinde yer aldıkları savaştan kaçan insanların mağduriyetlerine karşı insafsızca bir tavır sergiliyorlar.
Avrupa değerleriymiş, insanlık sorunlarıymış umurlarında bile değil. Birkaç bin mülteciyi güvenlik tehdidi ilan eden ülkelerin yaşadığımız coğrafyayı harabeye çevirmesini hep birlikte izliyoruz.
Gerçek anlamda şöyle dönüp baktığımızda göreceğiz ki Suriye'de gerçek anlamda bir devletler mücadelesi yaşanıyor. Suriye’de hangi ülke yok diyecek kadar arapsaçına dönmüş durumda.
ABD, Fransa, İran, Suudi Arabistan ve Almanya her yerde cirit atıyor. Bunların hiç birinin de derdi Suriye’nin bütünlüğü, birliği için bir çaba içerisinde olduklarını düşünmüyorum. Aksine, Suriye’yi parçalamak ve Türkiye’ye karşı her türlü oyun oynandığı ayyuka çıktı.
Almanya'nın PKK ve YPG'yi silahlandırdığı, ABD'nin Kuzey Irak modelini Kuzey Suriye'de uyguladığı, bir başka Avrupa ülkesinin IŞİD'i piyasaya sürdüğü, İran'ın bütün askeri gücü ile Şam rejiminin yanında savaştığı, Rusya’nın Akdeniz’de yeni bir üs hayali kurduğu, Türkiye'nin dibinde bulunan bir ülkeden bahsediyoruz.
Tesbihin imamesinin koptuğu günden bu yana bu topraklarda kan ve gözyaşı hiçbir zaman dinmedi. Hepsinin de amacı şeytanın pisliğinin peşinde. Irak’ı darma durman edenler, şimdi de Suriye’yi paramparça edecekler. BM’de kadeh kaldıranların inşallah bu kanlı ve kirli oyunları bozulur ve ülkemiz alnının akıyla çıkar.
Günün Sözü: Kula kulluk etme! Unutma ki sen de kulsun. Ve kimseye gerektiğinden fazla önem verme! Yoksa, unutulursun. / Necip Fazıl Kısakürek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.