GÜL VE DİKEN
1071
2014
1155
382
330
159
164
1
Yukarıdaki rakamların anlamı nedir, neyi ifade etmektedir? Elde bir şifre yoksa rakamların anlamını çözmek oldukça zor. Yazının başlığı rakamlar hakkında bir anlam ifade etmiyor gibi görünüyor. O halde rakamları anlamlı hale getirmek yazarına kalmaktadır.
Gül, günlük hayatımızda ve özellikle edebiyatımızda özel bir yeri ve anlamı bulunan bir çiçektir. Gül, değişik yönleriyle daha ziyade sevgilinin sembolüdür. Şairlerin ilham kaynağı olduğu gibi, çiçeklerin de sultanıdır.
Divan edebiyatında kırmızı gül, ayrı bir yer ve anlam çağrıştırır. Sarı gül aşıkın hüzünlü yüzünü ifade eder. Halk şiirimize:
“Ben yârime gül demem
Gülün ömrü az olur.” Deyimi ile girmiş ve gönüllerde güle ayrı bir yer verilmiştir. Müslümanların gönlünde gül aynı zamanda Hz. Peygamber (s)i sembolize etmektedir. Son yıllarda Kutlu Doğum Haftalarında büyük şehirlerde gül dağıtılarak Peygamber sevgisi teşvik edilmektedir.
Büyük Şairimiz Yahya Kemal, gülü tema olarak sık kullanmıştır. Şiirinde:
“Zil, şal ve gül bu bahçede raksın bütün hızı”
mısraında gülü egzotik bir eleman olarak kullanırken,
“Hafız’ın kabri olan bahçede, bir gül varmış,
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.” dizeleriyle ebedî hayatın sembolü olarak tasvir eder.
Sezai Karakoç’un “Gül Muştusu” ve Rasim Özdenören Ağabeyinin “Gül Yetiştiren Adam” adlı romanı gül sembollü ve merkezli eserleridir.
Gül temalı sanat, edebiyat ve sosyal konuları örnekleri ile çoğaltmak mümkün. Ama kısa güncel bir yazı çerçevesinde bu kadarla yetinelim. Ve yukarıda sıralanan rakamların açılımı üzerinde biraz düşünmeğe ne dersiniz?
Son on iki yılın siyasî gelişmelerinde “Gül” Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü çağrıştırmaktadır. Sayın Gül, soyadı kadar munis ve sevimli haliyle gönüllerde yer edindi. Siyaset dilinde “1071” rakamlı tepe diye anılan Çankaya’da göz doldurdu. Aslında 864 rakım olarak bilinen yer, son yapılan tespitler, rakımın 1071 olarak kesinlik kazanmıştır. İlk rakam Çankaya Köşkü’nü ifade etmektedir.
Her çıkışın bir inişi vardır. Süre doldu ve sona gelindi. Son altı ay içinde tekrar aday mı değil mi tartışması yaşandı. Ve aday seçilemedi. 10 Ağustos seçimlerinde Milletimiz yüzde elli iki ile her faniye nasip olmayan bir teveccühle R. Tayyip Erdoğan’ı 1071 Rakımlı tepeye tensip etti.
2014 içinde bulunduğumuz yılı ifade etmektedir.
Öteki rakamları açıklamak için şifreler kolaylaştı değil mi? Hala çözemedi iseniz, üzerinde biraz daha düşünme imkânınız bulunmaktadır. Zihnî melekelerinizi zorlayın. Olmadı mı?
Şimdi Sayın Gül’ün STK temsilcileri için verdiği veda resepsiyonunda Hayrunnisa Hanımefendi’nin gazetecilere söylediği ve kayda geçen anında servis edilen aşağıdaki metni okuyun.
“Bir turnusol döneminden geçiyoruz. Herkesin ne olduğu ortaya çıkıyor. Neler yazıldığını gördük! Neler söylendiğini gördük! Bizi en çok üzen de özellikle son yılımızda bizim camiadan, dindar, Müslüman camiadan yapılan saldırılar oldu. Bu süreçte bazı yaşadıklarımızı, 28 Şubat döneminde benim başörtümün tartışıldığı günlerde bile bu kadarını görmedik. Bizi kaç yıldır tanıyorsunuz, çizgimizde bir değişiklik oldu mu? Hayır. Bir de etrafımızdakilerin geçirdiği değişime bakın. Neler yazılıyor, söyleniyor, insan inanamıyor. Ben her şeyi biliyorum. Şimdi ben de susuyorum ama fazla susmayacağım; asıl intifadayı ben başlatacağım.”
Yukarıda alıntılanan sözler üzerine çok yorum yapıldı. Hayrunnisa Hanımefendi’nin içini döktüğü satırlar dikkatleri 2014 Yılının 10 Ağustos tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine götürmektedir. Seçmenlerinin tamamını Köşk Lojmanlarının oluşturduğu 1155 nolu seçim sandığı sonuçlarına göz atalım.
Çankaya İlkokulundaki sandıkta 382 kayıtlı seçmen bulunmaktadır. Geri kalan rakamların anlamı anlaşılır hal almıştır. Sandıktan 330 geçerli oy çıkmıştır. Rakamların asıl değeri bundan sonra ortaya çıkmaktadır.
Çankaya Köşkü Lojmanlarından oy kullanan 164 kişi Çatı adayı Ekmel Bey’i tercih etmiştir. Şimdi bunda ne var, denilebilir mi? Aynı sandıktan Sayın R. Tayyip Erdoğan’a ise 159 oy çıkmıştır. S. Demirtaş’a ise 1 oy çıkmış ve kayda geçmiştir. Yazının başına alınan rakamlara dönüp yeniden okuyalım. Sonra veda resepsiyonunda yankılanan Hanımefendinin tepkisini değerlendirelim.
Sözü edilen sandıktan çıkan sonuçların analizini kamuoyu önce Hayrunnisa Hanımefendiden, sonra değerleri danışmanı Ayşe Yılmaz’dan ve öncelikle, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında faaliyetleri tespit edilen paralelcilerin kızlarını, eşlerini, oğullarını ve yakınlarını Köşkte temerküz eden Koruma Başkanı Osman Çanga’dan beklemektedir.
Her gülün bir dikeni vardır. Gül’ü sevenler, Çankaya köşkünü dikenli bahçeye çevirenlerden açıklama beklemektedir. Oylar bir taraftan Tayyip Erdoğan’a tepki koyarken, öbür taraftan paralel yapıya sadakatlerini tescil etmektedir. Saman Gazetesinden iktibas edilen “Bu süreçte bazı yaşadıklarımızı, 28 Şubat döneminde benim başörtümün tartışıldığı günlerde bile bu kadarını görmedik.” Sözlerinin anlamını söz konusu edilen kelimeler açık ve net açıklamaktadır.
G Ü N Ü N H İ K M E Tİ
“Hak şerleri hayreyler,
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyreyler
Mevla Görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.