Gönül Telinden Hikayeler - Soğan Hırsızı
Bir hafta içinde eve alınan üçüncü soğan poşetinin kaybolduğunu gören karı koca, yenisini alıp mutfağa koyup ve bir yere saklanıp beklemeye başlarlar. Dakikalar sonra şaşkın bakışları arasında küçük kızları gelir mutfağa. Soğan poşetini kaptığı gibi koşup evden çıkar ve en yakın çöp kovasına atar.
Baba çocuğu kulağından tuttuğu gibi her zamanki alışılagelmiş sinirli haliyle eve getirir ve neden sürekli soğanları mutfaktan alıp çöpe attığını sorar. Çocuk korkup annesine sarılır. Ne dese, ne kadar kızsa da kızından bir cevap alamaz baba. Ertesi gün akşama kadar soğanları neden çöpe attığını söylemezse, bir yıl boyunca sokakta arkadaşlarıyla oynamasına izin vermeyeceğini ve ceza alacağını söyler.
Çocuk ertesi gün sokağa çıkacakken bir not yazar ve babasının göreceği bir yere bırakır. Kısa zaman sonra baba kağıdı görür. Tüylerini diken diken eden ve küçük bir çocuktan beklenmeyen o cümlelerde şöyle yazmaktadır.
-"Annemi kavga ettiğiniz zamanlarda bir sen ağlatıyordun. Birde yemek yaparken eline aldığı o soğanlar ağlatıyordu. Sen benim babamsın sana bir şey yapamazdım, seni çöpe atamazdım. Annemi çok seviyorum. Ağlamasına da dayanamıyorum, daha az ağlasın diye elimden geleni yapmak istedim hepsi bu babacığım...”*
***
ELMA VE MUZUN FİYATI
Adamın biri mahallenin bakkalına girer ve elma ile muzun fiyatını sorar. Bakkal der ki:
– Muz sekiz lira, elma da altı lira...
Tam o sırada bakkalın tanıdığı aynı mahalleden bir kadın içeri girer, o da elma ve muzun fiyatını sorar. Bakkal der ki:
– Muz üç lira, elma da iki lira...
Kadın, “Elhamdülillah.” der ve birer kilo meyve alır...
Bakkalın yaptığını şaşkınlık içinde izleyen adam öfkelenir ve bakkalla tartışıp kavga etmek ister. Ancak bakkal göz işaretiyle az sabretmesini ve kadın gidinceye kadar beklemesini işaret eder.
Bakkal meyveleri kadına verir ve kadın sevinç içinde der ki:
– Allah’a şükürler olsun ki çocuklarım meyve yiyecekler.
Ardından da çıkıp evinin yolunu tutar.
Adam kadının Allah'a nasıl şükrettiğini hayretle izler.
Sonra bakkal, müşteriye döner ve şöyle der:
– Allah'a andolsun ki, ben seni aldatmadım ve meyvelerin gerçek fiyatını söyledim. Ancak bu kadının dört yetim çocuğu var, kimseden de yardım almıyor, geçimini az geliriyle sağlamaya çalışıyor. Ne zaman kendisine, "Bakkaldan istediğin ne varsa bedava alabilirsin." dediğimde rahatsız oluyor. İşte ben de ona az da olsa yardımcı olmak için ucuz fiyatlara veriyorum. Ve her seferinde ben o günlerde daha çok kâr ediyorum.
______
*Suat Özge
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.