Halk sağlığının hiçe sayıldığı şu günlerde gıda denetimleri hız kesmeden devam ediyor. 81 ilde yapılan denetimler ile gıdada yapılan hileler bulunmak için canla başla çalışılıyor. Ne kadar denetim olsa da hilekarlar her zaman ki gibi işlerini yine ustalıkla iştirak ediyor.

Sağlığın daha çok önem arz ettiği günümüz koşullarında birde gıdadan yana yapılan hileleri duydukça artık şaşırmaz olduk. Şaşmak şöyle dursun hile haberlerini görüyor ama bunları almaktan bir türlü vazgeçmiyoruz. Çünkü piyasaya sürülen ürünler hilekârların himayesine geçmiş bulunmakta. Halk biçare almak için mecbur bırakılıyor.

Ekmekten peynire, zeytinden yağa, undan şekere derken aklın alabileceği her üründe hile ile karşılaşmak ne yazık ki mümkün. Ülkede gıda denetimleri sıklaşmış vaziyette olmasına karşın ürünün arkasında yatan hileleri ortaya koymak kolay değil. Denetimlerin hız kazanması halkı rahatlaşmış olsa da görülüyor ki bu hileler hiç bitmeyecek.

Geçmişten bugüne yayılım hızına bakıldığında ciddi artış gözlemlenmekte. Bu konuda ne kadar uzman, denetmen çalışsa da denetimler sona erince hileler devam etmekte. Her eve günlük ulaşan gıda olan ekmek üzerinde çok büyük oyunlar dönmekte. Hijyenden mi bahsetsek yoksa içine katılan kimyasallardan mı. İkisi de ciddi sorun teşkil eden unsurlar. Hijyenin gıda söz konusu olunca daha bir itina ile olması gerekirken bizler hijyen kurallarını ihlal etmelerini hafif suç olarak görür olduk. Çünkü ekmeğin içine katılan kimyasallar insan bedeninde olumsuz sonuçlar doğurmakta. En masum olan gıda diye anılmasına karşın ekmek de piyasa da kendine düşen payı almış bulunmakta.

Halk ise nasıl başa çıkacağı konusunda çaresiz. Artık organik ürün adı altında ürün bulmak neredeyse imkansız. Piyasadaki ürünlerin %85 kimyasal öadde içerikli. Pazardan markete nerde ne satılıyorsa içerisinde bir GDO ya da katkı maddesi duymak olağan. Yeni doğan çocuktan itibaren kanımıza işlenmeye başlıyor ne yazık ki bu kimyasallık. Sonra neden kanserler arttı neden virüsler çoğaldı. Hepsi gıda üzerinden yayılım kazanmakta. Alt yapısında hep gıdaya yapılan hileler yatmakta. Bunların farkına varmak ve yine de marketten aynı alışverişi yapmak zorunda kalan bizler de bu gıda denetimleri sonucunu dört gözle bekliyor bir önlem alınır diye sabırsızlanıyoruz. Yoksa sağlık piyasadaki gıdalardan daha ucuz hal alması geç değil. Milleti yok etmek de illa savaş ile olmuyor maalesef.

Bunu gıda üzerinden halkın sağlığını bozup ömrünü sonlandırmak da o neslin tükenmesinde büyük paya sahip. İthal olarak ülkemize her gelen gıdanın masumluğu da ayrı tartışılır. Kendi ülkende bu denli hileler mevcutsa başka milletin masumluğundan söz etmek doğru olmaz sanırım. Bunun önüne geçmek için yöntemler aranmalı ve en kısa yoldan uygulanmalı. Sağlık kolay kazanılan ama çabuk kaybedilen bir faktör. Sağlığımızı korumalı yok olmasına göz yummamalıyız. Sağlıklı günler dilerim...