Napolyon ‘Dünya tek bir devlet olsa başkenti İstanbul olur.’ Diyor. İstanbul dün de bugün de dünyanın hayran olduğu, kıtaları ve denizleri birleştiren bir şehir. 

İstanbul dünyanın gözlerini kamaştıran güzelliklerin, denizlerin adaların boğazların ve sayısız eserlerle donatılmış köprülerin, denizin altından kıtaları bağlayan Atamız Abdulhamid Han’ın hayali, yapılması zor görülen geçmiş hayallerin torunları tarafından gerçekleştirilen geleceğe çok muhteşem bir emanettir.

İstanbul, İslam dünyasının moral kaynağı övüncü, karanlık çağı kapatıp yeni aydınlık bir çağ açan dünyanın hayran olduğu ve bizim de atamız büyük devlet adamı, dünyanın hayran olduğu, düşmanları tarafından bile davet edilen yolu bekler, Peygamberimizin müjdesine kavuşan. Gerçekten özgürlükleri getiren gönülleri fetheden İstanbul’a girdiğinde kilisede toplanan ne olacak diye endişelerle yolunu beklediği büyük komutanın ilk girdiği yer insanların toplandığı kilisedir.

Bekleyen endişeli insanlara öyle bir müjde güven verdi ki ibadet özgürlüğünden bütün insanı değerlerinin haklarının garantisi benim diye halkın ilk günden gözyaşları sevince, huzura dönüş gönüllerin fethi olarak teminatının kendisi olduğunu söyleyerek savaştan sonra ilk fetih gönüllerin fethi olmuştur.

İstanbul dünyaya açılan hoşgörü sevgi insan haklarının yaşandığı ve dünyaya yayıldığı bir cazibe dünya şehri olmuştur. Bu güzelliğini, cazibesini, gönülleri fetheden güzelliği zaman zaman ihanetler hazmedemeyenlere rağmen dünyanın merkezi olmaya devam etmektedir.

Beyazı, zencisi Afrikalısı, Asyalısı, Avrupalısı vesselam bütün dünya insanlarının gitmek görmek istediği cazibe merkezi olma özelliği her geçen gün daha da artıyor.

Barış, kardeşlik gönüllere dokunan gönüller diyarı. Gezmeyi, suyuna girmeyi hayal ettiği kıtaların kesiştiği denizler şehri.

İpek yolun geçmişte en güzel merkezi iken bugün dünya ticaretinin kesiştiği en büyük merkezdir. Sanatın, edebiyatın her çeşitinin özgürce gönüllerince icra ettiği yaşadığı büyük gönüller diyarı. 

Bağrında ulemaları, Mimar Sinan gibi büyük mimarları, yazarları, müzisyenleri vs. yetiştirmiş gününde de bugün de yüreklerimize dokunan insanları çeken huzur veren büyükşehir.

Minarelerinden yüreklere dokunan semaya yayılan minarelerden yayılan ezanların ihtişamı bütün insanların hayran kaldığı ilk dinlendiğinde olsun devamlı olsun devleti huşu içinde dinleyen huzur bulan insanların oturduğu gezmeye geldiği. Arayan araştıranların huzur bulduğu dünya şehri İstanbul. 

Karanlıkların aydınlandığı huzur ve barışın, kardeşliğin 1453’le zirveye çıktığı ve zirvede devamlı hayranları tarafından alkışlanan ata mirası emaneti aziz şehir büyük şehir İSTANBUL.