Diyanet İşleri Başkanlığına çamur at izi kalsın diyenlerin çoğaldığı, içindeki kini, öfkeyi kusamayanlara bir fırsat doğduğu şu günlerde, sahip çıkması gerekenler sus pus. Şer için konuşanlarsa günden güne artmakta. 
Oturduğu yerden klavye delikanlılığı yapanlara inat Dünyanın en ücra yerlerine Türkiye’nin nişanesini taşıyan Diyanetine sahip çık!
Sözler suskunken bakışlar darma dağınken insanın varlığı ile yokluğu tartışılırken ve Kur’an sadece yetim bırakılmak istenirken, tek başına sahip çıkan Diyanetine sahip çık! 
Dünyanın vicdan yoksunluğu yaşadığı, Avrupa’nın kelimeler içerisinde insanlık namına yapmacık cümleler sarf ettiği ve kilometrelerce öteye fosfor bombaları gönderdiği zulüm deryasının içinde vicdan ve irfan duruşu sergileyen Diyanetine sahip çık! 
Günden güne devletin içerisine sirayet eden, sinen, bukalemunlaşan şer güçlere rağmen iman ve hakikat çağrısı yapan Diyanetine sahip çık! 
Sokakların ateş çemberine dönüştüğü, mayınlı arazinin artık metropoller olduğu, hendeklerin kazıldığı bu ülkede gençliğe sahip çıkmaya çalışan Diyanetine sahip çık!
Ümmetin ocağına ateş düşerken, Esmalar demokrasi için kan dökerken, Mursiler Kur’an er ya da geç galip gelecektir derken, Dünyaya İslam’ı anlatan Diyanetine sahip çık!
Hakikat rüzgârında evrensel beyana bakıp terörün dini olmaz diyen Kur’an-ı birçok farklı dile çeviren Mevlana’nın kutsi ifadesiyle ‘Gel ne olursan yine Gel’ diyen Diyanetine sahip çık!
Enlemin boylamın her alana sirayet ettiği, İmam hatip gençliğinin hasretle beklediği, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar ifadesindeki ince ruhu hayata geçirmeye çalışan Diyanetine sahip çık!
Kendilerine âlim diyenlerin hile ve tuzaklarla vicdanı ve insanı hedef aldığı insanlığın imamımın çalındığı günümüzde imana ve İslam’a sahip çıkan Diyanetine sahip çık!