Kabine toplantısında alınan kararlara göre; Türkiye haritası renklendirildi ve şehirler risk gruplarına göre ayrıldı.
Düşük riskli iller, orta riskli iller, yüksek riskli iller ve çok yüksek riskli iller olarak şehirlerimizin anlık durumu paylaşıldı.
Buna göre; risk durumu göz önünde bulundurularak, renklendirilen şehirlerin çoğu; sarı renkliydi ve orta seviye risk grubunda yer alıyordu.

Ancak bir hafta sonra, açıklanan güncel risk haritasına baktığımda; düşük riskli illerimizin yok denecek kadar azaldığını gördüm.
Buna ek olarak; orta seviye riskli olan şehirlerimizin de, turuncu renge bürünmüş ve yüksek riskli şehir kategorisinde yer aldığını gözlemledim.

Turuncu renkli olarak; yüksek seviye risk grubunda yer alan, şehirlerimizin bazılarının da; kırmızı renge bürünerek, çok yüksek riskli iller arasında yer aldığını gördüm.
Tüm bunlar olurken; esnafın durumunu gözlemledim.
Öyle ki; hemen herkesin kendisini sokağa attığı şu günlerde, "evde sıkılmıştık bir çıkalım dedik" sözlerinin replik haline geldiğini gördüm.

Ha bir de; "herkes dışarda kesin harita kırmızı olacak" diyenlerin de sokakta gezdiği, kafelerde keyif yaptığını gördüm.
Evet onlardan biri de benim :) Ama benim gözlem yapmam gerekiyor du. Çünkü köşe yazımda yazacak bilgi toplama ihtiyacım vardı.
Öyle ki; gördüğüme göre esnafımızın (bazılarını tenzih ederek söylemek isterim ki) HES kodu dikkatsizliği almış başını gitmiş.

14 Mart 2021 tarihinde Pazar günü Ankara'nın 5 farklı ilçesinde, 5 farklı kafeye gittim.
Hiçbir işletmenin HES kodu sorgulaması yapmadığına şahit oldum.
Sadece Sincan'da bulunan bir pastane işletmesinin tam kalkacağım esnada; "HES kodunuzu açar mısınız" cümlesine maruz kaldım. 

Yani diyeceğim şu ki; bu ülke COVİD-19 taşıyıcısı olan virüslü hastanın pazara gittiğini gördü.
Dün test yaptırıp, pozitif çıkan amcanın kaçak okey oynadığını da gördü.
Kafede, AVM'de, restoran da, mağazalarda ve oyun salonları kim bilir, kimlerin foyası meydana çıkacaktı da; sırf bu HES kodu dikkatsizliği yüzünden üstü kapandı...

Bu konuda esnafımızın gerçekten dikkat etmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız dikkat eder demiyorum.
Çünkü biliyorum ki; bir üst satırda bahsettiğim örnek gibi, yüzlercesi aramızda. Ancak bu konuda esnafımızın gerçekten dikkatsiz davranmaması gerekiyor.

Bugün bana bulaşmaz sana bulaşır, yarın ondan gelir bana bulaşır. Bu virüs kimsenin gözünün yaşına bakmaz.
Ancak esnafımız kan ağlıyor dedikten sonra, böylesine ciddi bir konuda dikkatsizliğin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.

Esnafımız, kan ağladığı günlere geri dönmek istemiyor ise; bu konulara dikkat etmeli ve vatandaşımızın da bilinçlenmesini desteklemeli.