Dünyadaki iklim krizi ve doğa kayıplarına dikkat çekmek için Doğal Hayatı Korum Vakfı (WWF) tarafından 2007 yılından itibaren Dünya Saati etkinliği düzenleniyor. Bu sene gerçekleştirilecek olan etkinlikte ülkemizdeki ışıklar kapatılarak Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen depremlerde yaşamını yitirenler anılacak.

WWF Türkiye tarafından yapılan açıklamaya göre her yıl mart ayının son cumartesi günü düzenlenen etkinlik bu sene 25 Mart Cumartesi günü, yani bugün akşam saat 20.30 ile 21.30 arasında gerçekleştirilecek. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın öncülük ettiği Dünya Saati etkinliğinde ülkemizdeki anıt, kurum ve evlerin ışıkları, Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen depremlerde yaşamını yitirenlerin anısına kapatılacak.

Etkinlikle ilgili açıklama yapan WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli bu yıl Dünya Saati etkinliğinde bir saatliğine ışıklar kapatılarak depremlerdeki kayıplarımızı anmak için kapatacağımızı belirtti. Ayrıca Pasinli, bu yılki Dünya Saati’nin ülke tarihimizin en sarsıcı depremlerinin kayıplarını anma saati olduğunu söyledi.

Öte yandan WWF Türkiye deprem bölgelerinin afetlere dirençli biçimde yeniden inşa edilmesi için ‘Yeşil İyileşme’ çağrısında bulunuyor.

Peki, ‘Yeşil İyileşme’ nedir?

WWF Türkiye internet sitesi üzerindeki açıklamasında Yeşil İyileşme’yi pandemi kapsamında sürdürülebilir olmayan, doğayı tahrip eden ve iklim krizini tetikleyen yatırımlar yerine sürdürülebilir, doğaya zarar vermeyen, iklim krizi ile mücadeleyi desteklemeye yönelik yatırımlara yönlendirilmesi şeklinde tanımlıyordu. Ülkemizde yaşanan deprem ve doğal afetlerin ardından ise WWF Türkiye Yeşil İyileşme’nin tanımını güncelleyerek, deprem ve afetlere dirençli bir gelecek adına şehirler ve kırsal alanlar için bu prensiplerin temel yaklaşım haline gelmesini kapsadığını açıkladı.

Vakıf, Yeşil İyileşme’nin 8 ana başlıkta toplandığını belirterek depremlere yönelik şu uyarıda bulunuyor:

“Bölgedeki enkazlar uygun bir şekilde ayrıştırılmalı, döküm sahalarında hiçbir şekilde sızıntıya izin vermeyecek zeminler seçilmeli, halk ve çevre sağlığı önceliklendirilmeli, milli parklar, önemli doğa alanları, yaban hayatı koruma alanları ve sulak alanlar ile akarsu yatakları ve kıyılardan uzak durulmalı.”