Dünden Bugüne Coronavirüs
Coronavirüs ülkemize geleli tam 1 yıl oldu. Mart ayında görülmüştü ilk vakalar. Nasıl korkup, nasıl endişe duymuştum. Üçer beşer artmaya başlamıştı vakalar. Sonra onlu basamaklar, sonra yüzlü ve sonra binli rakamlar. Artık bizden biri haline geldi. İlk zamanlar duyduğumuz korkuyla evlerden çıkmaz olduk. Korku bizi hapsetmişti. Maske, hijyen ve mesafe üçlüsüne uymakta kararlıydık. Sonra havalar ısınmaya başladı. Dendi ki virüs sıcak havaları seviyor. Demeye kalmadan vakalar hızla yayıldı. Kontrollü kapanmalar yaşadık. Tarihte eşine az rastlanır durum olan sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Evlere kapandık. Adına kontrollü sosyal hayat dendi. Sonra virüs yavaştan tanınmaya başlandı. Doktorlar artık virüsü tanıdı. Daha az yoğun bakıma hasta kabul edildi. İyileşen insan sayısı arttı. Bu arada sağlık çalışanlarımız canlarını başına kattı. Yorgun, bitkin düştü ama pes etmediler. Kahraman ilan edildiler. Akşamları balkonda alkışlayarak onlara Bir nebze de olsa destek olduk. Sonra yavaştan kapanmalar açılmaya başladı. Restoranlar, alışveriş merkezleri, cafeler, kuaförler açıldı. Yıllardır görmüyor gibi bizde koştuk AVM'lere, restoranlara, kuaförlere. Virüs artık azaldı dedik, bulaşmaz deyip varlığına alıştık. Maske, mesafe, hijyen üçlüsünü unuttuk. Sonra birden arttı vakalar. Öyle onlu rakamlarla değil artış, binlilerle oldu. Oldu ki nasıl oldu. Ölen sayıları arttı, iyileşenler azaldı. Doktorlar bitkin, çaresiz kaldı. Neden bu olanlar peki? Bizim yüzümüzden tabi. Bizim gevşemelerimiz, bizim baştan savma, tedbirleri hiçe sayışlarımız yüzünden. Onca emek boşa gitti. Dökülen onca ter, harcanan onda zaman boşa gitti. Ve tekrar kapanmalar oldu. Evlere tekrardan kapandık. Bari bundan ders alabilseydik. Hala maskesiz gezenler, polislere maske yüzünden saldıranlar, çirkin görüntülere şahitlik yapanlar derken ders almak Bir yana ısrarımızla kademe atladık. Şimdi de mutasyonlu virüs çıktı. Her ülkede farklı şekle bürünüp yayıldı da yayıldı. Aşı çalışmaları üzerinde uzun yollar kat edildi. Aşılamalar yapıldı. Ama bir türlü vaka sayıları azalma eğilimine girmedi. Bakacak olursak hala dışarıları tıklım tıklım dolu. Her yer insan kalabalığı. Sosyal mesafeden uzak, maskeli ve hijyensiz hayat kendine yaşam buldu. Nereye adım atsan insan kalabalığı baş gösterdi. Virüs bizler için. Hastalık da sağlık da insan için. Ama bunu inkar eden de insan, karşı çıkan da. Bu karşı çıkışlara nasıl dur denir ki. Alınan onca tedbirlere nasıl karşı çıkılır. Destek olmak şöyle dursun kösteklik işimize geliyor. Bir şeyi kurmak zorken bozmak o denli basit. Bizlerde kurucu değil bozucu nesiliz.
Okullarımız açıldı. Öğrencilerimiz öğretmenlerine, öğretmenlerimiz ise öğrencilerine kavuştu. Çocukların dikkat ettiği tedbiri yetişkin de aynı ölçüde etseydi belki şimdi çoktan virüs hayatımızdan çıkmış olacaktı. Çocukların bu konudaki algısı daha yüksek. Akıl olarak pek çok yetişkinden daha akıllı. Unutmayalım biz ne zaman tam anlamıyla uyarsak işte o zaman normal hayattan söz edebiliriz. Tedbirler alınıyorsa, uymakta da iradeli olup üzerine düşeni yapmalı her vatandaş. Yaz geliyor, havalar ısınıyor. Yine başa sarmayalım. Virüsün elinden tutmayalım. Onu hayatımızdan çıkarıp, yaz mevsimini sevinçle yaşayalım. İçinde bulunduğumuz Mübarek üç aylar; insanlık için güzel, sağlıklı ve temiz günler getirsin. Sağlıkla kalın...