DEVLET ADAMLIĞI MİSYONU VE YALÇIN TOPÇU
Yalçın TOPÇU, inandığını her yerde, herkese ve her şeye rağmen söyleyen bir gönül ve dava adamı. Türk siyasetinde eğilip bükülmeden yaşayan, eğip bükmeden söyleyen ender insanlardan. Geçmişten bugüne içinde yer aldığı siyasi düşüncenin bile yanlışına yanlış doğrusuna doğru diyebilecek olgunlukta davranmış bir lider. Mensubu olduğu milletin menfaatlerini başının üstünde tutan, şahsi menfaatleri elinin tersiyle iten, içinde yaşadığı toplumun değerlerini benimsemiş, bir ferdi olmaktan gurur duyduğu milletinin çıkmaza sokulmaya çalışıldığı durumlarda cansiperâne bir tavırla taşın altına bütün vücudunu koyan bir tavrın ender mümessillerinden o. İşte biz buna “devlet adamlığı misyonu” diyoruz.
Daha ilk gençlik yıllarından itibaren bu misyonla hareket eden Topçu’yu bilenler bilir ama onu yakından tanımayanlar için tanıtmakta büyük yarar var. Zira onu anlayabilmek için hayat serencamına şöyle bir göz atmak gerekiyor. Yalçın Topçu 93 Harbinde Türkiye’ye göç eden muhacir bir ailenin çocuğu. Dedesi 93 Harbi gazilerinden Zaloğlu Rüstem. Harbin ardından Ardahan’a yerleşen sülale daha sonra Türkiye’nin farklı yerlerine dağılır. Yalçın Topçu 1957 yılında Ardahan’da dünyaya gelir ve ardından ailesiyle Ankara’ya taşınırlar. Çocukluğu Hacettepe’de bulunan Tacettin Dergâhı’nın çevresindeki mütevazı evlerden birinde geçer. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamlar. Abidinpaşa Lisesindeki yılları sağ sol çatışmalarının en şiddetli şekilde yaşandığı yıllardır. İşte bu yıllarda Topçu’nun fikir ve gönül dünyası şekillenmeye başlar. İçinden çıktığı milletin değerlerini okumaya, öğrenmeye ve savunmaya vakfeder kendini. Daha lise yıllarında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin solcu liderleri ile çetin fikir münakaşalarına girer. Milliyetçi, muhafazakâr aynı zamanda da gözü pek, bilgili ve hatip yönüyle pek çok kişinin ilgisini ve dikkatini çeker.
Üniversite eğitimini Eskişehir Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümünde tamamlar. Üniversite yıllarında ülkücü camiada önemli görevler üstlenerek fikirdaşı gençlere liderlik yapar. Mezun olduktan sonra kısa bir süre öğretmenlik yapar ancak 12 Eylül’ün ardından görevden uzaklaştırılır. Davasının lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun MÇP saflarında siyasete girmesiyle o da ağabeyine omuz verir, var gücüyle çalışır. Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşlarıyla partiden ayrılma sürecinde vefalı kardeş Yalçın Topçu yine onun yanındadır. Bu süreçte partinin Ankara İl Başkanlığını yapar. 1996 yılında gelen teklif üzerine, Genel Başkanı, dava arkadaşı Yazıcıoğlu’nun da müsaadesiyle Başbakanlık Basın Müşavirliği görevine gelir. 2007 yılında emekli olunca Genel Başkanı’nın talimatıyla partiye döner ve partililerin büyük teveccühü ile BBP Genel Sekreteri olur. 2009 yılındaki elim helikopter kazasında Genel Başkanını, liderini, ağabeyini Rahmet-i Rahman’a uğurlar. Artık onun emanetine sahip çıkmak vaktidir. 4. Olağan Kongre’de dava arkadaşlarının firesiz desteğiyle partinin başına geçer.
Topçu, İki yıl kadar sürdürdüğü genel başkanlık görevini 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinden sonra partinin önünü kapatmamak, yeni dava arkadaşlarına yol açmak adını verdiği siyasi etiğin önemli ilkelerinden birine riayet ederek bırakır. 3 Şubat 2014 tarihinde ise partisinin misyonuna yakışmayan kulvarlara çekildiğini görerek ve gereken lüzum üzerine Büyük Birlik Partisi'nden istifa etti.
Topçu, istifasının ardından ülke gündeminde doğru gördüğüne doğru, eğriye eğri demeye devam etti. Partiler üstü, millet sevgisine yönelik siyasetinin varlığını her ortamda hissettirdi. Bu tavrı onu Ahmet Davutoğlu Başbakanlığı’nda kurulan seçim hükümetinin Kültür ve Turizm Bakanı yaptı. Bu onun için bir partinin teklifi değil, milletinin bir emriydi. O da bu emre riayet ederek lideri Yazıcıoğlu’nun misyonunu taşıdığını ve siyasi varisi olduğunu kanıtlayacak şekilde devlet adamlığı görevini hakkıyla yerine getirdi. Bağımsız bir Bakan olarak görev aldığı o kısacık süreçte bile Türkiye’nin birçok ilinde ve ata yadigârı topraklar başta olmak üzere yurt dışında milletimizin bir çıkmaza sürüklenmeye çalıştığını anlatarak 1 Kasım seçimlerindeki büyük başarının pek çoklarınca tahmin edilmeyen gizli kahramanlarından biri oldu.
29 Ocak tarihinde milletinin önünü açma misyonunu ve devlet adamlığı düsturunu kendine ilke edinen bu gönül insanı Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevine getirildi. Cumhurbaşkanımızın bu takdiri hiç şüphesiz Yalçın Topçu ve onun davasına gönül vermiş kitlelerde büyük bir memnuniyet oluşturdu. Bu görevin kendisi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.