Ramazan ayının ilk 2 haftası içerisinde uygulanan korona virüs yasakları, Ramazan Bayramı'na kadar devam edecek.

Ancak yaşanacak süreçte, kuralların katılaşması da cabası.. Peki yasak var da; kime göre, neye göre... Burası biraz kafa karıştırıcı.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeye göre hemen hemen çoğu kesime yasak var.
Ama ne kısmetse "benim izin belgem" var diyen tayfanın sonu gelmedi. Öyle ki adamlar boyut atladı, beni bile iftara davet eden var.

Ya arkadaş siz kafayı mı yediniz? Ortalık sayko doldu. Kime sorsam, ben fabrikadayım izin belgem var diyor.
Arkadaşım sizin belgeniz var da, biz insan değilmiyiz diyen kesim de oldukça fazla.
Sakız orucu bozar mı, bozmaz mı günlerinden; izin belgen var mı, yok mu soru cevaplarının yaşandığı Ramazan günlerini yaşıyoruz.

Sırf izin belgem var diye, ilçe ilçe gezen kişileri de biliyorum.
Kargoların pazar günü kapalı olduğu gün. Kargocu bir arkadaşın "geziyoruz paylaşımında" gördüm tüm gerçeği...
Bu denetlemeyi kimler, kime yapıyor çok merak ediyorum. O kadar yasak var. Ben bir markete gitsem cezai işleme maruz kalırım.

Öyle de şansım yoktur. Ama ne hikmetse "herkes sokakta, orda burda".

Uygulanacaksa bu yasak. Genelge yayınlanmış ise; Ankara'nın tüm ilçelerini birbirine bağlayan cadde ve sokak kesişimlerine mobese veya ekip konuşlandırılsın.

Belirli alanı geçen kişiler "radar sistemi" içerisinde yer alan "fotoğraflı kanıtlı" şekilde cezai işleme maruz kalsın.
En azından birilerinin ağzı yansın da bizde yoğurdu üfleyerek yemeyelim.

Herkes hak ettiği değeri bulsun. İzin belgesi yok diye insanlar evde kalmaya maruz bırakılmamalı. 
İzin belgesi olanlarda "iş ve ev arasında" mekik dokumaya mecbur kalmalı...