Kurban Bayramını idrak ettiğimiz şu günlerde, arkamızda hoş bir sada bırakmanın ne kadar önemli olduğunu, Allah'ın rızasını kazanma konusunda ne kadar duyarlı olmamız gerektiğini bir kez daha gördük. İyilikler yapmak, hayır ve hasenat işlemek, hayırlı evlat yetiştirmek, öğrenci okutmak, insanlığın hizmetinde yüzyıllarca duracak eserler sunmak, camiiler, mescitler, külliyeler imar etmek ve her türlü yardımlar gibi daha birçok güzel şeyler icra ederek arkamızda hoş bir sada bırakırız.

Hangimiz, imamın cenaze namazımızı kıldırırken, "hayattayken nasıl bilirdiniz?" sorusuna, "Allah rahmet eylesin iyi biliriz" sözünü duymak istemeyiz?

Sahi hiç "ahiret heybemizi" kontrol ediyor muyuz neler koymuşuz?

Veya hayır ve hizmet yarışında bulunanlara ne kadar destek oluyoruz? Ne kadar yanlarındayız? Ne kadar onların işlerini kolaylaştırıyoruz? Onlara her türlü desteği veriyor muyuz?

Geçen hafta içeresinde, 22. Dönem Çorum Milletvekili, Ankara Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı, Ak-Ev Hoşdere Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği(Öğretmen Semiha Yıldırım Camii Şerifi) Başkanı Ali Yüksel Kavuştu Vekilimizle sohbet etme imkânı bulduk. Sayın Vekilimiz, bu camiinin hangi zorluklar, hangi tehditler altında yapıldığını, burayı yaptırmamak için malum zihniyetin olmadık zorluklar çıkardığını, buranın kamulaştırılıp park yapılması için kimlerin nasıl uğraştığını, protesto yürüyüşleri düzenlendiğini, camiilerden ve ezan sesinden rahatsız olanlarla her türlü zorluğa göğüs gererek bu camiinin bu hale gelmesinin mücadelesini anlattı.

Ali Yüksel Kavuştu Vekilimiz, "Ankara'mızın Çankaya İlçesi, Hoşdere Caddesi, Özvatan sokakta bulunan, Öğretmen Semiha Yıldırım Camii Şerif'inin arsasını, "Külliye" yapmak için biz kendi imkanlarımızla aldık. İnşa edilecek Külliyede camii ile birlikte, kütüphane, kız ve erkek kuran kursu, camii lojmanı, 650 kişilik konferans salonu, yemek salonu, çocuk oyun alanı, gasilhane, otopark gibi alanlar bulunacak." sözleri muhteşem bir eserin gelişini müjdeliyordu.

Sayın Vekil anlatırken bizim heyacanımız gözlerden kaçmıyordu. Çünkü Çankaya'da o bölgede böyle bir külliyeye şiddetle ihtiyaç vardı. Sayın vekilin cesareti ve mücadele azmini takdir etmemek mümkün değildi     

Sayın Vekil, "Külliye; zemin 1071 m2 ye oturmakta, toplam 6270 m2 alanlı 3 bodrum, zemin ve + bir kat ile birlikte 5 kattan oluşmaktadır. Bu hayırlı ve güzel ibadeti yaparken, içinde şu an yüzlerce kardeşimizin namaz kıldığı bu külliyenin tamamlanması için kardeşlerimizi ve kurumlarımızı katkıda bulunmaya davet ediyorum. Zira biliyoruz ki her hayırlı girişim ve hizmette Müslüman kardeşlerimizin dahil olması o işi daha da güzelleştirecektir."

Sayın vekilimize bu zorlu ve meşakkatli mücadeleye girmenizin nedeni ne oldu sorumuza; "Elbette Allah'ın rızası. Camilerimiz her dönem ve kıyamete dek İslam’ın sembolü olacaklardır. Müslüman toplumlar her coğrafyada ve her dönemde câmii yapımına büyük önem vermişler ve câmii merkezli şehirler, beldeler oluşturmuşlardır. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah (cc) şöyle buyuruyor: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” (Tövbe, 9/18) Bu ayette Yüce Mevla mescidlerin yapımının faziletinden ve öneminden bahsetmektedir. Peygamber efendimiz (s.a.v) de cami yaptırmakla ilgili olarak şöyle buyuruyor: “Kim Allah rızasını gözeterek, Allah için bir mescid yaptırırsa, Allah da onun için cennette bir köşk yaptırır.” (Müslim, Zühd, 3)" Binbir zorluklar ve mücadelelerle bu seviyeye getirilen külliyenin tamamlanması, yukarıda bahsettiğimiz, ahiret heybesini doldurmak ve ARKASINDA HOŞ BİR SADA bırakmak isteyenlerin yani her birinizin görevi olmalıdır.

Selam olsun hayırda yarış edenlere, selam olsun ahiret heybesini hayırlarla dolduranlara, selam olsun arkasında hoş bir sada bırakanlara...