Anayasa Mahkemesi milletin gözünden düşmüştür - 1
İddialı bir başlık attığımın farkındayım. Ancak toplumun haklı tepkisini bundan daha isabetli şekilde yansıtamazdım.
Toplum nelere tepkili, neden tepkili? Toplum hukuktan anlıyor mu ki Anayasa Mahkemesi’ne tepkili? Ve bunun gibi çeşitli sorular sorabilirsiniz. Ben de Anayasa Mahkemesi hukuktan anlıyor mu ki diye sorabilirim. Sormak benim hakkım, söke söke alırım; cevap hakkı doğanlar da bir zahmet cevap haklarını kullanıversinler.
Evvelemirde Anayasa Mahkemesi’nin cevaplayamadığı çok soru olduğunu hatırlatayım. Mesela Gezi Kalkışması esnasında Anayasa Mahkemesi nasıl oldu da twitter kararını birkaç gün içinde verebildi? Cevap ver ey Anayasa Mahkemesi nasıl oldu? Nasıl oldu da başvurudan itibaren sadece birkaç gün içinde Sorosçularla savaşan Türkiye Cumhuriyeti’ni çok zorda bırakacak twitter kararını alabildin? Hem de sonuçlanmayı bekleyen binlerce başvuru sırada beklerken… Görüldüğü üzere toplumun tepkisi hiç de boşuna değil, temelsiz hiç değil!
Bekleyen başvurular arasında her nedense (!) sıralaması öne alınıp Devleti, Milleti, Hükûmeti zorda bırakacak şekilde alınan tek karar twitter kararı değil… Şahin ALPAY ve Mehmet ALTAN hakkında verilen ve ülke gündemini sarsan tahliye kararında da söz konusu başvuru, sıralamada bekleyen diğer başvuruların önüne çekilerek –başka bir deyişle apaçık adaletsizlik yapılarak- karar alındı. Ancak asıl adaletsizlik, sıralamada yapılan torpil değildir. Asıl adaletsizlik, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “tahliye” kararıdır. Neden? Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar verme hakkı, görevi ve yetkisi yok! Bütün kanunlarda ve hukuk metinlerinde apaçık yazar ki Anayasa Mahkemesi en fazla hak ihlaline ve bir de duruma göre tazminata hükmedebilir. Aynen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi! Anlaşılması bu kadar basit ama anlamak istemeyene anlatması da bir o kadar zor olan bu hukuk tanımazlığı her fırsatta ve her platformda haykıracağım. Anayasa Mahkemesi’nin türlü türlü haksızlıklar, hukuksuzluklar yapma ve bunu da Mahkemelere dayatma iştiyakı varsa (!) ben denizin de bir zahmet bu fecaatı haykırma hakkı oluversin.
İşin enteresan yanı, Anayasa Mahkemesi’ni milletin gözünden düşüren skandal karara imza atan 11 üyenin 7’sini Abdullah GÜL’ün atamış olmasıdır! Skandal Can DÜNDAR kararına imza atan 12 Anayasa Mahkemesi üyesinden 9’unu da Abdullah GÜL atamıştı! Görüldüğü üzere ancak derinlere inilerek çözülmesi mümkün bir sorunsal ile karşı karşıyayız. Sorunsalın adını da koyalım; “güven bunalımı!” Millet, Anayasa Mahkemesi’nde Abdullah GÜL’ün atadığı üyelere güvenmiyor. Neden güvensin ki? Abdullah GÜL tarafından Denizcilik Müsteşarlığı'na atanıp 31 gün sonra da Anayasa Mahkemesi üyesi yapılan Alparslan ALTAN, Fetullahçı terörist olmak iddiasıyla yargılanmıyor mu? Fezlekesinde kod adından bile bahsediliyor: Selahaddin! Abdullah GÜL’ün Anayasa Mahkemesi üyeliğine getirdiği Erdal TERCAN da aynı şekilde Fetullahçı terörist olmak iddiasıyla yargılanmıyor mu? Bir Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi gibi çok kritik bir Kuruma atamalar yapıyor ama atanan kişiler millete bomba yağdıran Fetullahçı Terör Örgütlüğüne iltisaktan yargılanıyor! Bu normal midir, cevap verin ey dostlar?
Pekalâ Abdullah GÜL’ün Anayasa Mahkemesi’ne atadığı diğer üyeler..? Onları bilemem; ama neyin ne olduğunu zaman gösterecek… Ben sadece Fetullahçı Terör Örgütüyle Sivil Mücadele Platformu’nun resmi uzantısı Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği’nin Başkanı olarak Şahin ALPAY ve Mehmet ALTAN kararında tahliyeye hükmeden üyeler nezdinde görevi suistimal isnadıyla suç duyurusunda bulunabilirim ve de bulunacağım.
Öte yandan Abdullah GÜL isminin gündem meşgul ettiği şu günlerde Pensilvanya’daki münafık CIA ajanı FETOŞ da ekranlara çıkıp şu saçma şiiri okudu:
Ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren “gül”.
Gel, o bayıltan renginle gönlüme dökül.
Vaktidir, ağlayan gözlerimin içine “gül”.
Ey kupkuru çölleri cennetlere çeviren “gül”.
Gördüğünüz üzere bol güllü bir şiir. Şiire şiirle cevap vermek usûldür ve usûl de esasa tekaddüm eder ya, ben de buradan fettoşa bir şiirle cevap vermek istiyorum:
Kaktüsleri gül sanan ey Cehennem zebanisi Gülen,
Bir tek sen misin şiirle mesaj vermeyi bilen?
Güllerini ayaklarımızın altına aldık eziyoruz,
İstersen sümkürerek ağla, istersen gül eğlen!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.